bu akşam
dilsiz bir umarsızlık
ne kadar da inanılmaz kılıyor geceyi
yakıcı bir kıskançlıkla
tuz buz ediyor tüm aynaları
alnına dokunuyor sızan her ışık
şah damarı yakınlığında

içimde gizli bir ses
bağırıp çağırmaz ama hesap sorar gizlice
ya saklar yüzünü aynadaki benden
ya gel-geç hazlarla avutur bir süreliğine ruhumu
ama bir süreliğine sadece

bu akşam
aynada kendime bakarken
utandım gözlerimden
gizli bir el tuttu yakamdan sessizce
ne kadar unutmak istesem de
yakalandım hatalarıma
sobelendim acılarıma

uçurtmam elimden göğe kaçtı
bilyelerim avuçlarımda çamurlandı
aynı çocukluğun cennetinden süzülüp de
indi yeryüzüne balonlarım
dönüp baktım
eski sokaklarda unuttuğum hatıralara
kırdığım pencere camlarından
utandım

bu akşam
ruhumun kapıları açık ötelere
umursamaz değil
kalın kabuklarla sarıp sarmalar etrafını
var oldukça
hep yerine çizikler atar
şekilsiz şemalsiz kıpırtılar

ne çok kaygılar, ne çok korkular içinde
kıvranıp durdum
ne çöküntüler yaşadım
nereden bilecektim canımı acıtacaklarını
göz yaşlarım yanağıma akarken
ümitlerim düşerken elimden

bu akşam
eksilmeler çoğalmalar damarlarımı doldurur
ölümler ,yitmeler nabzıma yürür
bahanelerin soğuk duvarlarına
hapsetmeye kalksam bile hislerimi
aynada ki benden
utanırım

ya hiç utanmasaydım
ya hepten kaybetseydim
vicdanımla o sıcak teması
susturmasaydım tüm itirazları
yusufun düştüğü yalnızlık kuyusuna
düşseydim
tekrar tekrar
ya kimse el uzatmasaydı

bu akşam
öyle bir yangın var ki göğsümde
kıvılcımlar her tarafa sirayet ediyor
dünyayı saracak ateş, yakacak alevlenecek
bu yangın
evimi yakacak, ocağımı söndürecek
neyim var
neyim yok
kül edecek

birazdan kabuslar içinde geçecek zaman
birbirine girift hisler, garip ihtimaller
sabahı bekliyorum
güneşi bekliyorum.
hem ortalık aydınlansın
hem de ruhum

bu akşam
çok uzun bir yol üzerindeyim
yeni ufuklara doğru yürüyorum mütamadiyen
yüreğimdekiler asla tükenmemiş
hiç bitmemiş
kutlu sevdalara davetliyim
yürüyorum hadsiz hesapsız

öyle heybetli bir sevda ki..
bir sır keşfetmiş sanki
ruhum yüce bir kuvvetin tesirinde
tepeden tırnağa haşyetiyle
eriyorum
buharsız dumansız


redfer