0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
201
Okunma
Seni anlıyorum;
Zorla yurdundan kovuldun
ve kaybettin sevdiğin her herşeyi;
Evini, aileni,
tarlanı, ata toprağını, işini,
akrabalarını
ve de seni sen yapan anılarını
Ama ben,
sen denli
belkide daha çok senden
yurduma sadığım hemde deli gibi.
Kıskanırım bir karış toprağını;
Eğer biri benden alıp
bana karşı kullanıp
ezip köle edecekse beni.
Bizde yakın tarihimizde yenildik.
ne sığındık nede göç ettik;
Evsahibi olarak yılmadık
verdik canı-kanı,
kurtardık
üstünde yaşadığımız bu Anavatan’ı!
Acı ve hiyanetten ders alarak,
atalarımın alın teri ve canına,
sehitlerimizin kanına
sahip çıkarak
koruduk onurumuyu,
savunduk yurdumuzu,
kurtardık dinci işbirlikçilerden
vede Emperyalist İşgalci’lerden.
Kovduk sarayında keyf çatanı
Ve Türkiye denen bu vatanı
bu Cumhuriyeti kurduk,
Laiklik, serbestlik, demokrasi ve uygarlığa kavuştuk.
Şu anda senin
içide bulunduğun duruma düşmemek için;
Geçmişte yapılan ve önlenmesi mümkün olan
hataların tekrarlanmasından kaçınan her insan
yurdunun geleceğinden sorumlu biridir
ve tarihten ders alması gerekir.
İşte “Kuyruk Acısı” olan iki insan,
sen ve ben.
Böyle bir özeleştiriyi birde sen
kendice bizim için yap istersen.
(*) Bu özeleştiri; Benim tarafımdan, sizler için ve (=tabiki izin verirseniz) sizin adınıza yapılmıştır. SIĞINMACI 31/2 şiirimde; Karşı tez olarak meseleyi “Sığınmacılar’ın Bakış Açısı” ndan kaleme almaya çalışacağım.