2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1378
Okunma
Bana bir murat yakıp, zamanıma sızarak
Gözlerinle kalbimi, eşerdin Mercan Hanım
Sevdanı fısıldayıp, denizimde yüzerek
Durmadan hislerimi, deşerdin Mercan Hanım
Kırılırken olurdu, gözlerin nemli nemli
Senin güzel dünyanda, bendim her an önemli
Şimdi bütün çaylarım, kızıl ateşle demli
Benim için engeller, aşardın Mercan Hanım
Şad ettin ocağımı, güller açan sesinle
Kırdırırdın hüznümü, aşk kokan nefesinle
Bakardın mahzun mahzun, içteki hevesinle
O güzel türkülerle, taşardın Mercan Hanım
Ey bülbülüm sevdiğim, gittiğin beş yıl oldu
Akıttığım yaşlarım, şimdi artık göl oldu
Seni andığım şehrim, kurudu bir çöl oldu
Sevgiyle bir zamanlar, koşardın Mercan Hanım
NOT: Değerli Gönül Dostları,
Anne tarafım Lozan antlaşması sonucu Midilli’nin Fila köyünden gelmişlerdir. Topraklarını dramatik bir şekilde terk edip gelen bu insanlarımız Ayvalık’a yerleştiklerinde uzun yıllar kendilerine gelememişlerdir.
Yukarıdaki şiirim de işte dedemin babası Bekir Özoğlu’nun Ayvalık’a yerleştikten beş yıl sonra, hem doğduğu yerlere hem de eşi Mercan Hanım’a duyduğu hasreti dile getiren bir ağıtın ürünüdür. Midilli’den yalnız gelen büyük babamın ölmez aşkını anlatan mısralardır. İstedim ki, bu ölümsüz aşkı, şiirimde size de hissettireyim.
Rabbim kimseyi toprağından ve böylesine ölümsüz aşklardan mahrum bırakmasın. Ömer Öner