2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1815
Okunma

.
.
.
.
gümüş dalgalara düşerken
solgun bir akşam dan hüzün
bir martının kanatlarında kalmıştı renkleri
bütün ümitlerin
vefasız artık zaman
ümitler düşlerden de çok uzaklarda
solgun onlar da benim gibi,
hatta benden daha da yorgun
durgun sularında kalan bir mevsim olmalı yüreğimin
hani nerede mutluluklar
nerede o sevip sevildiğim
seninle yüreğim de çırpınan ümitler değil artık bu gün
öyleyse neden
neye çırpınmakta ki , hala yüreğim
oysa ki, sessizliği yırtıyorken martılar çığlık çığlık
her dalga da , sanki daha da yorgun artık ümitlerim
öylesine ıssız bir kumsal da saklanmış , yalnızlığımın
belli belirsiz ve darmadağın her bir yerinde
dalga dalga sesleri
sana yarası saklı, sana sevdamın kayıp izleri
bu , yüreğim de yalnızlığa tutsak bir akşam vakti
gün karışırken geceye
alıp gittiği sendin ben de
ve yine , sanki karanlığın yalnızlığına
o solgun resminle
bir tuvalden koparırcasına bütün renkleri
böylesine karartırken ümitleri
seninle ama, öylesine de sensiz bir sevdayı
yaşanası güzel bir sevgiyi
belki de yaşamı, hayalleri
düşleri, sevinçleri
kısacası her şeyi
her şeyi ...
gün batarken gümüş dalgalara
alıp da gitti karanlıklara
mutluluklar dan geriye kalan
sen deki bütün renkleri
ve, ben deki bütün renkleri …
Mert YİĞİTCAN
Maltepe / istanbul 03 / 02 / 2008 15:30