9
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
303
Okunma

Şu evveliler denince irkilirim
Hep bir keşke çekmekti bu
Uzansam asla da tereddüt etmem
Ta yıllar öncesine koşarak giderim.
Orada neyi bulacağım da belli
Yoksunluk var fakat önemsiz
Değiyoruz ya hayata âlâsından
Ne çıkar elbise eski, cebim boş
Şimdi her şey var fakat, gönül loş.
Bir şeyler değememişse gönüle
Ve tüyler diken diken olamamışsa
Cihanı bağışlasalar da yok önemi
Bir çocukluk şarkısı olsun dilimde
Bir de tozuna doyduğum sokak
Bunlara derinliği katanlar da olsun
İşte tablo tamam artık vakit oyun...
Hey bizi bizden çalan zaman
Gençlik, orta yaş ve dahası
Bitirdin insafsızca, bizdeki çocuksu hazzı.
Masal kahramanları bizmişiz
Dev de biz, cüce, prens, prenses
Avazım çıktığınca sesleniversem
O yıllardan gelir mi bir nefes, bir ses?
Belki de perde perde oyun bu
İlki bebeklik, çocukluk ve düşler
Sonrasında giderek de soluyor
Nasıl da albenili gelirdi bize renkler.
Bir diyarmış ki yaşanan mekân
Sırlarla sunulmuş ve efsunlu
Oyun ilerledikçe sertleşti kural
Çocukluğa özlem hep bu yüzden
Esen rüzgâr bizi avutur mu?
Günü ayrı, gecesi başka güzel
Keşke değmeseydi gönle gazel
Belki de bizimkisi bir kuruntu
Neşeli olmak, şafakla da doğuş
Ve fakat geceye de zinciri vuruş
Farklı hissedilen an çocukluktu.
Arayış bitmeyecek hiç, bitmez
Mazi bizim için geçmişe vurgu
Doyumsuz hezeyanlar perdesi
Tekrar ses versek gelir, bulunur mu?
Oğuzhan Külte
5.0
100% (11)