Sahte gülüşler, şafakta solar,
Viranede yaşar tüm kötülükler,
Kaygısız başlar, boş bedende döner,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Aldanırken öğrendin, aldatmayı, çalmayı,
Hayatının resmi düşer, dile gelir duvarlarda,
Rengine küsmüş hücren, seni sana yazarken,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Utanç duvarına çarptı suratın,
Resim oldu gözünde, o çirkef hayatın,
Pişmanlığın aldırmaz, bir kuru hıçkırığa,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Bulutlara kuleler yaptın, pamuktan hayatına,
Delice bir rüzgâr esti, tüm kulelerin yok oldu,
Sönük yıldızlar elinde kaldı, göz kırpmıyorlar şimdi,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Bir yıldız düştü başına, zulmünden bir sebep,
Kara bulutlar kuşattı seni, öfke kusuyor üstüne,
Mazlumların ahı, feryat-figan çınlıyor kulağında,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Hayatının her kırığı mum oldu yandı sana,
Gözünde parlayan ateşi, pişmanlığına fener oldu,
Zulüm çukuruna mahkûm hayatın, artık arınmıyor,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi.

Kendini ilah sanır, Tanrı’yla güreşmek ister,
Kan bürüyen gözünü, bir avuç toprak doyurur,
Masum kanı dökenler, kan gölünde boğulur,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi.

Küffarla iş tutup, kardeş başı keserler,
Münafıklar ordusu, içten kemirir İslam’ı
Müslim görünümlü haydutlar, Allah diye seslenir,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi,

Hesap zamanı geldi çattı, aç, oku defterini,
Her satırında gözyaşı, her hecede bin pişmanlık,
Pişmanlıklar faydasız, arınma zamanın geçti artık,
Utanç günün kutlu olsun, mutlu musun şimdi.
*