Gece indi, yine daldık mitlere ,efsanelere,
Anlatıp duruyor Kara, her gün başka bir hikaye.

“Gel” dedi “Açalım yine tozlu mitoloji sayfalarını.
Bu günde anlatayım sana Zeus’un kız kaçırmasını.

O bir kız kaçırmış; sonrasında bu hikaye doğmuş,
Birileri yazmış ,birileri de okumuş.”

Her şey çapkın Zeus’un Europa’ya göz koymasıyla başlamış.
Bu ilk değilmiş Zeus için, defalarca kadınları kandırmış.

Fenike kralı Agenor’un güzeller güzeli kızıymış Europa;
Bir gün ,şarkılar söyleyip çiçek topluyormuş arkadaşlarıyla.

Olympos’un efendisi, girmiş beyaz bir boğa kılığına.
Hızla kaçırmış genç kızı, bindirmiş sırtına.

Defalarca tanık olmuş insanlık ,bu ne ilkmiş ne sonmuş.
Kadınlar için ne kanlar dökülmüş, ne savaşlar olmuş.

Hatta Paris’in Helen’i kaçırması Troya Savaşı’nın sebebiymiş.
Bir kadın uğruna koca bir şehir yol olmuş, silinmiş.

Kral Agenor deliye döner bu olay karşısında,
Emir verir dört oğluna ve karısına.

Böyle başlamış çocukların ve annelerinin yolculuğu;
Uzun ve zor olacakmış, belli değilmiş sonu.

Birer birer ayrılmış kardeşler gruptan, kurmuşlar kendi şehirlerini.
Trakya’ya geldiklerinde kalmış sadece Cadmus ve annesi.

Ağır gelmiş bu uzun yolculuk kraliçe Telephassa’ya,
Hastalanıp ölmüş kaçırılan kızını bulma yolunda.

Tek kalmıştır Cadmus; tükenmiştir artık umutları.
Kahinlere danışır; kız kardeşini nerede bulacağını.

Aldığı cevap yıkmıştır onu, hiç bulamayacaktır kardeşini,
Olympos’un zirvesinde Zeus’un evidir artık onun evi.

Direnmek beyhudedir, bir tanrıyla mücadele edebilir mi basit bir fani?
Bir şehir kurup kök salmalıdır, bitirmelidir göçebeliğini.

Düşer yine yollara, bir yön tespit eder kendine.
Bir inek çıkacaktır önüne ,kahinlerin dediğine göre.

Gidecektir peşinden, karşılaşınca inekle,
Kuracaktır şehrini , ineğin yattığı yere.

Kahinlerin sözünü dinler genç adam, kurar kendi şehrini,
Thebai olarak bilinir o şehir, unutmuştur babasının emrini.

Şehir kurulmuştur artık Athena’ya kurban verilecektir,
Bir inek kurban edilecektir ama bir de su gerekmektedir.

Cadmus bir kuyu bulmaları için gönderir adamlarını.
Meraklanır, yollara düşer dönmeyince adamları.

Bir kuyunun başında görünce anlar her şeyi,
Öldürmüştür bir ejderha tüm askerlerini.

Ares’in oğludur ejderha ve o kuyunun sahibidir,
Suya sahip olması için ejderhayı öldürmelidir.

Bir kaya fırlatır Cadmus ,bu düşmanını iyice kızdırır.
Yeri titreten çığlıklarla ejderha da rakibine saldırır.

Kıyasıya bir savaş vardır ama ejderha çok kuvvetlidir.
Cadmus gücüyle değil zekasıyla alt edecektir.

Zekice bir hamle yapar alır ejderhanın canını.
Yere yatıp aşağıdan kafasına batırmıştır mızrağını.

Athena söküp toprağa ekmesini önerir, ejderhanın dişlerini.
Denileni yapar Cadmus ama çok korkutacaktır onu, gördükleri.

Yerden yetmiş savaşı çıkar ,hepsi zırhlara bürünmüştür.
Gözlerindeki öfkeden çekinir ,saldıracaklarını düşünür.

Bir taş atar ortalarına, diğerinin attığını zanneder her biri.
Birbirlerine gireler karışır ortalık, kalır geriye beş Spartoi.

Bu beş Spartoi’nin soyu da yaşayacaktır artık Thebai şehrinde.
Ama iki farklı soy, bir türlü kavuşamayacaktır dengeye.

Ares çok kızmıştır oğlu olan ejderhanın öldürülmesine.
Cadmus’u kölesi yapar, çalışacaktır yedi yıl emrinde.

Yıllar geçer Ares affeder özgürdür artık Thebai şehrinin kralı,
Cadmus’la evlendirmek ister kızı Harmonia’yı.

“Uyum” anlamına gelir Harmonia, Ares ile Afrodit’in kızıdır.
Ölümlülerin yaşamına uyum ve barışı getiren uyum tanrıçasıdır.

Savaşı temsil eder Ares ve Afrodit ise sevgiyi ve aşkı.
Bu iki zıtlıktan uyum doğmuştur , Harmonia’dır adı.

Muhteşem bir düğün olmuştur, bütün Olympos tanrıları davetlidir.
Türlü güzellikte hediyeler, evlenen çifte taktim edilmiştir.

Sıra Hephahistos’a geldiğinde bir kolye hediye eder ama sihirlidir.
Kimse bilmez o zamanlar ,o kolye ne felaketler getirecektedir.

Pek çok mücevherden meydana gelmiştir bu kolye.
Bezenmiş, iç içe geçmiş iki yılan figürüyle.

Yıllar geçmiş beş çocukları olmuş Cadmus’la Harmonia’nın;
Ve ondan sonra çökmüş lanet , önüne geçilmez yazgının.

Tüm çocukları ve onların çocukları teker teker ölür lanetin pençesinde.
Huzursuzluk, çatışma, mutsuzluk çökmüştür Thebai şehrine.

Cadmus tüm laneti öldürdüğü ejderhaya bağlamaktadır.
Keder içinde; Tanrılardan yılana dönüştürülmesi için yalvarır.

Dileği kabul olur, siyah büyük bir yılana dönüştürülür bedeni.
Harmonia’da yalvarır Ares’e, kocasıyla paylaşmak ister aynı kaderi.

Kabul görür bu istek, Ares kızını da yılana çevirir.
Elysion Ovalarında sonsuza kadar yaşamalarına izin verir.

Bu efsane, hayatın karması, insanoğlunun kaderidir.
Bu gizemli öykü, bir ilahi sonun hikayesidir.