0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
315
Okunma
Birazcık rahatla
Bedenim tüm gün yatakta
Düşlerinden kaçar korkak kafam
Beynimde sallantılı izdiham
Eksenimde dayanaksız riyalar
Defterimde kararsız rüyalar
Ceplerimde karanlık ilaçlar
Zehirli, alçaktır, bir işe yaramaz
Serseri mayınlar
Tek servetim bu yazılar
Asırlık yorgunluk DNA’mda
Şarkısı koyu,
Çürüyen ruhlarla
Üşüşen akbabalar etrafında
Düşük yüz, manzaralar kanlıca
Gürültüsüz işini hallet, bir katil edasıyla
Sükunetim kendimden emin olmakla
Sükut derin, ezgimle tekim kozmosta
Vücut gergin, vecizem şiir, dozunda
Bedenim temiz, hezimetim kibir mi iyilik mi? Hiç sorma!
Ne aşkı ne sevdayı bilirim
Gezegenin en içi boşaltılmış yüreği, sanki mezarda
Onun bile bir anlamı var, devranda
Gözyaşların dışavurumu tenhada
O da görevini yapar içe akmakla
Hiç sorun yokmuş gibi, uğraş nice ahmakla
Fire ağırlığın, kuruyken fark yaratmaz
Yani bir ayrımın yok yaş tahtayla
Kalın kafanın algısı dar, sayın hatalarından
Hastalık kronik, yakalanmış cahiliyet sendromuna
Toplumsal yozlaşma had safhada
Sosyal problem, ne kadar takıntı varsa
Duygularda yoğun korkaklık, politik yaklaşım esasında
Anksiyetenle bu yüzden savaş
Rastladım kaçan uykularımla
Bedeli eklem ağrılarında
Gıcırdattığım dişlerim, kalp ritminde hızlanma
Ne var ki bu kadar hezeyanı yaşayacak?
Heyecanı kapatacak
Odaklanmakta, anımsamakta zorlayan durumlar
Geçmişten kalan, yüzleşmediğin suskunluklar
Zihnimde ve tenimde eşlik eder bir anlık uyuşmalar
Dram yaratan konuşmalar ve ağlamalar
Hâlâ hafızamın bir kuytusunda
Kendimle barıştım şu müziğin yüreğimde çarpmasıyla
Kimseye karşı yok bir gücenme veya darılma
Yalın ayak bastım ateşe, yok acıma
Olan oldu, son buldu kaçışma
Az kaldı kaynaşma, öfkeye başvurma
Bir kalem, bir duvar, sonsuz kelimeler zulamda
5.0
100% (1)