Kapkara bir gece, gözyaşım toprağa düşmüş
Tüm alem susmuş, yüreği çürümüş
Bir akbama tepemde üşüşmüş
Sevda düşünmüş, matem gülmüş
Elveda düğün, vuslat ölüm
Ayrılık yok, siyah kelebekler gördüm
Bir çocuk kadar sevinçliyim, gerçekleşiyor düşüm
Yıllarımı tamamladım, bu kadarmış ömür
Sırrı kırılmış, ışığı sönmüş
Şerrim kül, dünyevi arzulardan münezzehim
Senin için ser veririm, hamd ettim
Beni işittin, secdede duru gönlüm
Her şeyden elimi çektim, senin için geri döndüm
Benimle gelir, olur musun ölümsüz?
Sonsuzluğa adım atıp, yürür müsün?
Yollar pusu dolu, geçer misin gözüm?
Öğle vakitlerinde güneşin sıcağında yanar bütünüm,
Hem de sonlarındayken güzün
Ne zaman biter, sona erer hüzün?
Hasret bu, öyle kolay saklanılmaz gülüm
Demeter’in uykusuzluğu var üzerimde
Kırmızı gelincik mi çözüm?
Hırs, ihtiras kör eder vicdanı, hiç eder sözü
Psikostaziye daha kaç gün?
İştahı az, keyfi yok
Zaman ve mekandan soyut ve zühul
Yüce Es-Selam diriltir de öldürür