0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
395
Okunma

Hey Seyyah! Nereye böyle? dedi..
Dedim "içime!"
"Ama herşey dışarda" dedi..
Dedim "Cümle alem orda, girer biçimden biçime!
Sende bu geç kalmışlık
Bende bu göç etmişlik varken
Yazılmamış ertesine aşkın...
İflah olmaz bu sevda...
Çoktan yitirmişiz o bahar kokusunu
Yılkı atların sesini çorak bozkırlarda
Keşke dün;
Bir çocuk gülüşü olsaydık seninle
Saklanmazdık belki bugün korkularda...
Şimdi zamanın, şimdiki zamanı ya
Hani eskiyen yüzümüzü farkettiğimiz
Bakarken yorulup kaldığımız aynalarda
Soluk soluğa ve o kırılgan hevesimiz...
Sen hiç gelmedin
Ve çoktan gittim ben
O tanıdık tesadüfe ansızın...
Hayırsız bir kararsızın kelamında
Bir arsızın, bir sensizin kaleminde
De ki nasıl yazılır gitmek?
Ah ki sevişmek! masumca
Utanır gibi susarak cümleleri
Koyarken cebine yaşamın
Onlarca katliam, binlerce ölümleri...
Nasıl yazılır gitmek?
Bir tende çoğalırken eksilmek
Bile bile yanılmak olsa da yarın
Sana yenilmek...
Sende bu acı
Bende bu öfke varken
Yazılmamış tarihinde zulmün
İflah olmaz bu sevda...
(Seyyah)
5.0
100% (2)