Zorlukları hep vardı ya hayatın nasıl da aşıldı
Ne önemi var ki yaşın, gönül gönle bağlandı
Ve karşılık beklemeksizin de yaşandı samimiyet
Bu minvalde bulunandı olanca keyfiyet ve izzet.

Bir eksikliğin öznesi olabilenler de var, artmalıdır
Size rağmen akıyorsa hayat, seçkiler de gerekir
Nasılsa öyledir diyemiyoruz, kontrolsüz gidilmez
Çetrefilli şu hayat, inanın dosta rağmen çekilmez.

Hangi meziyetlerinin olduğunun ne önemi var
Onlarla ne mekân daralır ne de yitendir zaman
Kısıtlılık halini kaldıran nedir iyice bir bakalım
Daha biz olmak dediğimiz sizce kime yatırım
Gözden gönüle inen bir yolla başlar yakınlık
Nasıl da tamamlar birbirini manevi o sıcaklık.

Üzerinden onlarca da yıl geçse de izi derindir
Rastlantılarla kurulur ve fakat öze değendir
Yerine neyi koymaya çalışsak da nafile
Bir fincan kahvenin hatırı anlamlı bir örnektir.

Mesafelerin anlamını yitirdiği bir gerçeklik
Melânâ`nın Şemsi arayışındaki güçlü hasretlik
Ve kışı yaza çeviren, duyguları da doyuran
Kan bağıla olmasa da can bağıyla sarılandır.

Tükendim dendiğinde hissettiren omuzda eli
Hüznünüzde akar göz yaşı, götürür sel seli
Mutluluğunuzu taçlandırır hissedilir neşesi
Birken bin olmanın, binken de bir gibi bir his
Dost dediğin candır can, sevgiye samimi temas
Kalabalığın ardından sizle kalan son esaslı kişi
Kırılsa da yüreği, ilham verir hem sesi, hem nefesi.

Oğuzhan KÜLTE