5
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
833
Okunma
bardağı taşıran o son damlayım
bekleme beni
bazı ağaçları aşıp geldiğinde
anlayacaksın
yerinde boşluğun gemisi
ve
sen o gemilere binip gideceksin
bir orman kayıkcısı gibi
unutulmuş
eski insanlara
en eski tarihlere
dinle
ya da dinleme
insan yorar Martha
insan dönüp durdukça yorulur
dünya. senin içinde bir yerlerde
uzun zaman önceydi
sen uyumsuzlar ülkesinden gelen o yabancı duygu
içinde bulunamadığın güneşin gölgesi
kendini bende yok etmeye gelirdin
"remember"
baş harfinin en tepesinden karşı tepesine kadar
düşmek için yer arardın
kalbinin bir taşı hep eksikti
göz hizanda
hep bakamadığın bir gökyüzü
yıldızlar sancı vermek için parlardı
karnının üzerinde ayrılığı düşünmenin ağrısı
her duyamadığın yerde
aynı kuş sesleri
o kuş sesleri sana ait degildi
o yağmur damlası
toprağın kokusu
ellerinin üzerindeki yara
sırtındaki yükseklikten gelirdi
anlamıyorsun Martha
hayat dudaklarından çıkacak o son yolculuk
nereye uzandığı belli olmayan
yanına alacağın üç şeyden birisi umut olsun
gerisi teferruat
bak başıma bağladığım o mavi yemeni
ucundan sarkan mor
gözlerine inandırmaya çalışıyor gözlerimi
konuşmak için var olmuşken üç yaşından beri
kadere inat susmak istiyorum
yaşamaktan daha beter bir şey varsa
uyandır beni
hiç telaşım yok
sorgu odalarımda
sadece
aceleye gelmek istemiyorum
sonra
canın isterse biraz ağaç çiz ellerime
kuşları olsun
hıncımdan kokla
sonsuza dek
sonsuzluğa denk
.