0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
507
Okunma

Şimdi varlığımı sorguluyorum Sahra
Uzatıp iki elimi boşluğa
bir yabancı gibi kendi ellerimle konuşuyorum
Bu eller
bu parmaklar kimin
Yeşil damarlarımın içinden geçen bu kırmızı kan
bu kemik ve et yığını
Parmak izim
Bana özgü ve eşsiz olduğu söylenen o halkalı çizgiler
O çizgiler ki
bir çok insanı ölüme mahkum ettiler
Söyle bana avuç içim
Söyle yaşam ve kader çizgim
Bu eller bu parmaklar kimin
Söyle bana ben kimim
İçimde durmaksızın
bir kuş kanatlarını çırpıyor
Başımı yastığa her dayayışımda şakağımda hissettiğim o tanıdık ritim
çırpınan o kanatların damarlarımda gezinen rüzgârı mıdır
Ki o rüzgâr beni hep annemin kalp atışlarına savuruyor
Doğuncaya kadar her insanın duyduğu en güçlü sesin
annesinin kalp atışları olduğunu biliyor muydun Sahra
Sen de hatırlıyor musun başını yastığa her dayayışında annenin kalp atışlarını
Aynı rüzgârlar seni de savuruyor mu baş parmağınla karnını doyurduğun o yere
Sevdiklerimiz nereye gittiler Sahra
Annelerimiz
babalarımız
soğuk bedenleri ve donuk gözleriyle toprağa ektiğimiz diğer tüm dostlarımız
Nereye gittiler
Cennet deme bana
Cennet
kölelerin ve yoksulların isyanını dizginlemek
ve ölümden korkan zavallıları avutmak için uydurulmuş bir ütopyadır
Cennet ve Cehennem
Hepsi burada
Haşa Sahra
Haşa
Sana şimdi bir soru soruyorum
Sen Sahra
sen
Sen Tanrı olsaydın insanı balçıktan neden yaratırdın
Ya da sebebin ne olurdu
Bu soruya cevap vermekten çekineceksin biliyorum
Ve art arda iki kez tövbe diyeceksin
Korkma Sahra
Sen günaha girmeyesin diye bir daha haşa diyor
ve aynı soruyu tekrar soruyorum
Sen Tanrı olsaydın insanı balçıktan neden yaratırdın
Şimdi Tanrı’yı da kızdırmayacak mantıklı bir cevap arıyorsun
Daha fazla yorma kendini
Tanrı buyurdu ki
"Ben, gizli bir hazine idim.
Bilinmek istedim ve insanı yarattım."
Hiç kimsenin bilmediği bir hazine
sonsuza kadar bir başına zaten ne işe yarardı ki
Tanrı hepimizi bilinmek için yarattı
Ve O’na kulluk etmemiz için
Bu arada kula kulluk edenlerin büyük bir günaha girdiklerini de bil Sahra
Ve bir gün hepimize
zamanı ve şekli bilinmedik bir son geleceğini
Ben
önce Tanrıyı
sonra seni bildim
Pek adil olmasa da Tanrı’yı sevdim
Seni yaşadım
acını tattım
Ve benim için o son geldi Sahra
Daha önce de birilerinin yazdığı gibi
Hiç bir şey yarım kalmadı
sadece yol bu kadardı
Şimdi
zamansız ve mekânsız bir başka yola bilet aldım Sahra
Varacağım yerin ebedi bir sonsuzluk olduğunu
orada kan ve etten bir bedenin olmadığını biliyor
ve gidiyorum
Orada acı da yok Sahra
Tıpkı benden önce gidenler gibi
toprağa beden ekecek ve o bedenden balçık biçecekler
Ve her çiçek mevsiminde yeniden tomurcuğa duracak
balçıktan beslenen çiçekler
Her çiçek mevsimi
kucak açıp yapraklarımla
sona önce gülecek
çiçek mevsimi bitince boynumu bükeceğim
Sonra başımı dayayıp göğsüne annemin
ebediyete kadar kalbinin sesini dinleyeceğim
Artık sonu biliyorsun Sahra
Senden dileğim
beni hep gülerken hatırla ... @_ahad____
"Sevdiğin insanları kaybetmeye alıştığın zaman; hayatı önemsememeye başlıyorsun..."
Lev Nikolayeviç Tolstoy