3
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
915
Okunma

Artık bizi unut Sahra
Bir düş gördük ve uyandık
Önünde şimdi acımasız ve gerçek bir yaşam var
Sırtlanlar
akrepler
zehirli çiyanlar
ve leş kargaları dolaşıyor sokaklarda
Yalanı diline pelesenk etmiş
kendilerini marka sanan taklitler
doymayan leş kargaları
ve çakal sürüleri uluyor dört bir yanda
Bunu aklında tut ve sakın unutma
Onlar
yaşarken bile çürük cesetlerden kötü kokan nefes alan ölülerdir
Artık doğal çiçekler yok Sahra
Hepsi seninle beraber yok oldular
Şimdi plastik çiçekler doğal görünme çabasında
Şimdi onlar
aynı alın
aynı kaş
aynı dudak
mimiksiz zımparalı suratları ile
kolsuz ve bacaksız elbise mankenleri gibi
vitrin vitrin her yerde dolaşmakta
Artık gerçek aşkta yok Sahra
Meşk
aşk adı altında
adım başı kurulan pazarlarda bol sıfırlı kağıtlara satılmakta
Yüzlerine masumiyet takmış insanlar
kendilerini de inandırıp maskelerine
her gece başka bir döşekte ter bezlerinden irin akıtarak
aynı gün tanıştıkları benzerleriyle bedenlerini paylaşmakta
Sonsuz bir olasılıkta ruhlarına beden bulmuş bebekler ise
tuzlu suyla öldürülüp
yapıştıkları ana rahminden çelik küretler ile kazınarak parça parça
mezar taşları bile olmayan çöp mezarlıklara poşetler ile atılmakta
Artık uyan Sahra
Dünya o eski dünya değil
Leyla’lar ve Mecnun’lar mum ışığında anlatılan masallarda kaldı
Şimdi söylenen şarkılara da inanma Sahra
O şarkıların gerçek sahipleri öleli uzun yıllar oldu
Onları notalı beyaz kağıtlarla sarıp
üzerlerini taş plaklarla örttüler
Şu an
terk edilmiş metruk bir ev gibiyim
Çatlak duvarlarımdan kerpiç sıvalar gibi dökülüyor anılarım
Her köşemde örümcek ağları
ve kilidi kırık kapımdan odama doluyor ekim yaprakları
Bedenimi taşımıyor ayaklarım
D/üşüyorum Sahra
Üşüyorum
Tozlu ışıklar sızıyor içime
Seninle kâinata bile sığamazken şimdi zerre kadarım
Kırık camların ardındaki sokaktan bir hüzün daha göçüyor
Kim bilir kaç kez göçtü aynı hüzün aynı kırık camların ardından
Biz kaç kez göçtük
Söyle Sahra;
biz kaç kez göçtük
Kaç kırık camda yaraladık yüzümüzü
Ve kaç kez uğurladı ardımızdan ahşap çerçeveli pencereler gölgemizi
Gidenler kaç hüzün ekip gittiler kurak topraklarına
Ne kilitli kapılar durdurdu onları
ne yağan yağmurlar
ne de karlar
Artık aynalarla konuşmaya alış Sahra
Bir başınasın
Ben ise
içinde öldürdüğün henüz soğumamış bir ölüyüm
Affet beni Sahra
İçinde kendimi öldürttüğüm için beni affet
Beni içinde bağışla
Ve bizi hep orada sakla Sahra
Orada sakla ... @_ahad____