0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
894
Okunma
bilirim
hep bir şeyler kopar
dökülür
eksik kalır
dörtnala atlıların sürgitler inde
akortsuz keman gibi
bir gitmeyi daha katarken kendime
vedalarımı taşır gölgelerim
kör sağır bir kimsesiz
kuraklığımda
şimdisiz
bunca koşacak ne vardı-larda
şapkasından vurulmuş a. idim
z. de biten
s, den de haberimde yoktu
bilirim sonu yok
düş rengi ablukaların, bırakmışlığında
yorgunluğumun
oysa biz
aynı kavgada yitirmemiştik
sahip olduklarımızı
yasak kitaplar, yasak filimler eşliğinde
bir ülkenin yalnızlığıydı
kiliti açılmamış
sırça yüreğim
bebek ağlaması incinmesi gibi
kanayan dağılmış öykülerimizin
kırık kanatlanışı
ve darp edilmesinde
ele geçmemiş mektuplarımızın
yalanlamadan saklıyorum
meçhul bir sevgiliden gelmiş
hücre hüznünün
merhametsiz azalmalarını
şifresi çözülmemiş bir bakışın en kestirme yolunda
birbirimizin küslüklerinde
yapılmamış bir devrim rüyasını yeniden düşünürken
yalnızlığımıza tutulan tutanak
cıs cıbıl yaraların ateşkesi
tenlere faturalanan
terkimde türkülere uzanmanın
olmayan sargısı
kör bir kuyu kenarı ucu
ve
savrulması
bir kelime yengisi acizliğin nüvesi
yürek yarığı
cümle iç çekmelerin vebali
kim elinden tutacaktır söz gelimi
ilgilenildiği sürece var olan vukuatlı bir aşkı
birazda sen ağla
mahzun günahlarım
olmuyor be dal kardeş
başak sarısını ben kırmadım
rüzgârlar niye var
sabır aknem kendi yalınlığım
ölüşümüze
gülüşümüze
sebep kendi düşümüz
olmuyor be rüzgâr kardeş
olmayan bir ihtilali konuşmak gibi
bir yanın
ve
tadı olmaz artık
delisi olmadıktan sonra bir sevdanın...
kenan can yoldaşlar