0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
269
Okunma
YOKTAN VAR OLMAK
Doğmak, dünyaya varmak,
Yani yoktan var olmak.
Buna gücü yeten bir tek Hakk,
Hakk’ı bilmek, hakikati görmek,
Hakk’a boyun eğmek — en büyük hak.
Yoktan var olmak, yani dünyaya varmak;
Olmasın özüne, sözüne isyan.
Oysa yaşadıkça her nefesten has almak,
En büyük şükür — insan olmak.
İnsan olmak lâkin yaşamazsan lâyık,
Her anın gafletteyse, olamazsın ayık.
Hayat denizinde ne sal var, ne kayık,
Merkezden uzak kalan, olamaz uyanık.
Hayat sadece var olmak değil, gönlünce yaşamak,
Amaçsız, başıboşsa — hani nerede Hak?
Ya ölümden sonra başlarsa ebedî hayat,
İmanda inkâr varsa, burası da sakat, orası da sakat.
Sadece imanda değil kurtuluş,
Sadece gelip geçmek değil var oluş.
Oysa hasretlik, Nur Cemâl’de ayrı oluş,
Yoksa mürşidin inişlerinde olur yokuş.
Ruhun varlığı, Nur Cemâl’e kavuşmaktır;
Bunu bilmek, görmek, inanmak, yaşamaktır Hak’tır.
Bildiğinle inanarak yaşamak — en büyük hazdır,
Ben hep benle olursam, varlık içinde varlıktır.
Sözün özü: kayıtsız teslimiyet.
Yaşarsan âleme olunur hâkimiyet.
Tevazu olursan gider enaniyet,
Olduğu yerde uçar, erir yakıcı hasret —
Sen O’nla, O Sen’le… nihayet.
Yanık mahlas sözünü kendi nefsine,
Hep oyuna gelmiş nefsin hilesine.
Can-ı gönülden uysa mürşid sesine,
Bal, kaymak olur çile — bakmaz feleğin şillesine.