9
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
449
Okunma

İskelede sonnvapurun ardından bakakalan
Ve elinde orta büyüklükteki çantasıyla yalnız
Çizeleyen yağmurun altında ıslanmaklıyım
Ne bir mekân var beni çeken ne de bir dost
Halen taşıyorum yükünü samimiyetle hayatın
Bir sabahçı çay bahçesi paklar beni bilirim
Kafam karmakarışık efsunlu bir haldeyim.
Ne zaman biter şu dağınıklık, gelir mi yaz
Bir yanım kalmış ta güzden, önümüzse kış
Hayat sahnesindeyiz amma, hani bize de alkış
Al eline kazmayı dön yönünü kıbleye
Bekle ki okunsun selâ, veda vakti mahleye.
Neyi beklemekliyiz, yarın ne getirecek meçhul
Gidenler dönmez geri, sersefil olur seven kul
Anı kucaklamak isterim, kalsın doluca bende
İzin vermiyor vermez, döner çarkı zamanın
Bakarsın gerilere öyle, elde pişmanlıkların.
İşte bu ruhanî duruş, zorda yeter mi dersin
Düşünmeden geçilmez, hem yazar hem çizersin
Kiminde tutar dua, uzanır meçhulden el
Sakın etme beddua, sana da döndürür yel.
Kimi ağlamaklı hep, yarını da kotalı
Pürüzsüz bir cilt için kimi gezer ağdalı
Ekmek der düşer yola, sırtta kambur eksilmez
Sömürür beyfendiler etik metik fark etmez
Hadi gel de gül buna, umut ekle yarına
Onca karamsarlıklar yaşanırken karşımda
Sırtı dönerek gitmek nasıl yakışsın bana.
Koşmak isterim elbet, güç yetmiyor her zora
Vicdanı yitiklerden nedir çekilen eza
Başkaları yapsaydı, belki çok da görmezdik
İhanet içimizdenmiş, bunu hiç beklemezdik.
Zorla olmaz güzellik, hatıraya düşer kem
İki dostum olsaydı çayda hoş kokardı dem
Özden gelmezse adım, diretmek hep boşuna
Herkesin seçenekleri çıkarır farklı yola.
Bırakın olanlara kimler ne derse desin
Sizdeki izleri var ya o önemli bu kesin
İstikamet yiterse yaşam döner kabusa
Oluruna bak ki sen, karaları bağlama...
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (14)