7
Yorum
30
Beğeni
4,8
Puan
1320
Okunma

Hani çocuk avucunla su taşıdığın güller?
Arazide darmadağın külleri!
Kuşatılmış heyhat kadim şehirler!
Firavunlar devri mi?
Kumdan kaleler yapmışsın, çakıldan mendirekler.
Böyle mi koruyacaktın yıkımdan evlerini?
Adalet tacirleri mühimmat yağdırırken
Hakk’ın lanetlediği Siyonist tetikçiler
Hayallerine bile tahammül etmediler.
Az mı icat ettiğin oyuncaklar, cihazlar?
Yaldızlarla bezerdin.
Böyle mi tanıtacaktın mahir hünerlerini?
Hepsini kanıt diye envantere yazmışlar.
İllegal mahkemeler
Zaten ana rahminde, cezanı kesmiştiler.
Nerede mütevazi, müstakil bahçelerin?
Renkten renge boyanır
Kasvetli gecelerde gölgeler dadanırdı.
Tahta tüfeklerinle teyakkuzda beklerdin
Böyle mi durduracaktın azılı çeteleri?
Yağma, talan, katliamlar, sürgünler...
Yurdunu parsel parsel kahpece gasp ettiler.
Hani çocuk, kar beyaz güvercinlerin vardı?
Silahlar konuşurken
Adil bir barış için gökleri arşınlarlardı.
Böyle mi dindirecektin kurşun yağmurlarını?
Dönmez artık şahadete erenler...
Uçurtmalar telgrafın tellerine takılı
Ne zaman şenlenecek, sokaklar, mavi gökler?
Ömer ÇELİK / 17.01. 2017
5.0
95% (20)
1.0
5% (1)