5
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
704
Okunma

’’ Aşk Eski Bir Yalan ’’
’’ Adem’le Havva’dan kalan ’’
Ah! bir bilsen, bu denli hüzünlü değildi yokluğun
Sensiz yaşantıyı ben nasıl kabullendim
Nasıl da katlandım dayanılmaz hasretine
Söyle! O mutlu günlerin diyeti bu muydu sence?
Bir özlem fırtınası estiriyor yokluğun bana
İçime bir pınarın damlayan suları
Sanki oyuklar açıyor derinden
Senin de biliyorum yüreğinde hasretler
Kaç hüznü ilmek ilmek yüreğine dokursun?
Her gördüğüm kimseye hep seni anlatırım
O masum yüreğini, sevdanı hep söylerim
Masal sanır çoğu da, bilirler mi halimi
Yüreğimde pençe pençe açan kan gülleri
Yokluğuna yazdığım dize dize şarkımı
Ağlattı mı şiirlerim acılar içindeyken seni...
Şiirlik çaylarımı koyarken her sabah-akşam
Senin payını unutmadım, hep ekledim
Geleceksin diye hayallerimi süsledim
Benimle yudumlarız diye çok bekledim
Gelmedin diye ben hep bir demlik çayımla
Çoğu geceler paylaştım yalnızlığımı
Yine çaresizliğimi şu pembe duvarlara yazdım!..
Bir sır gibi dualar içimde tüttü durdu
Bir ilah gibi yücelttim gönlümde
Sonra seni anlattım bıkıp usanmadan
Ruhumdaki bitmeyen sayfalara
Gözyaşlarımın damlasıyla seni yazdım, bilirmisin?
Şimdi günleri sayıyorum, bitecek mi hicranım
Bitirip de gelsen ayrılığı dizimin dibine
Adaklar adadım, güller dikeceğim yollarına
Böyle işte; solgun akşamlarda kendimi
Tesellimle yıkılmıyorum ’’ömrüm’’ dediğim aşkınla
Çünkü biliyorum ki;
Umutlarım tükenmeden
Karanlıklar çökmeden
Yanımda olacaksın siyah gülüm
Günay Koçak
17. 7. 2023
5.0
100% (14)