4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
38
Okunma

Bu akşam
Yine yalnızlık girdi kapımdan
Soğuk bir rüzgar gibi
Merhaba dedi usulca
Hatırımı sordu usulca sanki eski bir dostmuş gibi
Tutamadım kendimi ağladım
Kovdum yanımdan, küfrettim ardından
Kim yanarsa yansın kahrı çekilmeyen gecelere
Hüznüm hala yaşantı peronunda sus pus duruyor
Hikayesini yazmışım mazinin zaman boylam enleminde
Bakarken gözlerim tüm anıları sığdırır düşüncelerimde
Ve, gelmeyen yıllarım zaman ötesinde
Çift dizgine vurulur
Ağladığını görürüm şaşkın akşamların koynunda
Ve sen uzaklara hapsederken o güzel yıllarımı
Şarkılar çaresiz kalır dudaklarımda
Uzanamaz ayaklarım o senin taş sokaklarına
Yine de sen mutlu yaşa denizler ötesinde
Göz yaşlarımı göndereceğim mektuplarım içinde
Martıların mutlu türkülerini söyleyeceğim senin için
Bilmediğim uzak okyanus kıyılarında
Issız adalar gibi sessiz yüreğim yazıyor
Sana bu sitem mektuplarını
Bir anda ağlarım satırlar arasında
Çağlayanlar görürsün... benim gözyaşlarım o
Şimdi söyle
Yeniden duyur bana yaşama sevincini
Kopar yalnızlığımın paslı zincirlerini
Gel ; yeşert artık
Dudaklarımda bir mutluluk şarkısı
Büsbütün yalnızlığa gömüldüm sen gidince
Beni görsen ; hastayım şimdi de
Saçlarım salkım saçak
Gözlerimden anlarsın bakınca yitikliğimi
Ateş yüklü yıldızlar düşüyor
Gözlerimin kanlı denizlerinden
Artık seni beklediğim bu zaman diliminde
Gözlerimin sağanakları kıracak camları
Ben geceleri gözlerinde taşıyan ozan
Titreyen ellerimle
Karanlığın bilinmez tünellerine
Mayın gibi şiirler yazarım
Tüm aynalı parçalarken yüreğimden çıkan isyanlar
Gülüşlerimin seslerinde, hıçkırıklarımda
Kan sızar
Bu hikayeyi anlatması güç
Her nefesimde gerçekleşmeyen hayalim var
Birileri seslenir uzaklardan
Her kapı çalışında, her lamba yanışında
O mu diye bakıp da
Ağlayan gözlerimi camlarda görürüm
Günay Koçak
9 / 12 / 2025
5.0
100% (5)