Nasılettin Hoca çok iyi bir aşçıymış,()
aynı zamanda usta bir arakçıymış;
Aynı yemeği 1001 kere pişirir,
etini, sebzesini aşırır,
tuz-biber-baharat karıştırır
maharetle ismini değiştirir,
„Yeni“ diye, „İyi“ Diye;
aynı müşterilere
afiyetle geçirir.

„İmam Yayıldı“ya;
„Tehlikeli!“ der,
Cemaat Lokantası‘na küfr eder,
„Küle Gömme“ nin paralelini yasaklar,
„Patlıcan“ diye, „soğan“ “ diye,
aynı müşterilere;
„Yalalel Közleme" sini kasnaklar.

„Anlatacağımı biliyormusunuz ey Ahali?“ Der;
„Bilmiyoruz Hocam!“ deriz hep beraber,
„Bilmiyorsanız ben neden anlatayım yeniden?“
Akıllanırız düzeltiriz hemen;
„Biliyoruz tabiki!"
„Biliyorsanız, ben neyi anlatayım yeni?““
Öyleyse yarımız „Biliyoruz!“ desin;
„Bilenler-bilmiyenlere söylesin!“
Der bu seferHoca Nasılettin.

Fıkradan hisse’miz bitti yine;
Hünermi-akıllılık mı artık,
cahillik, iman yada aptallık?
Bunu sorarsan Hoca Nasılettin’e;
„Mesele kavuktadır ey cahil,
kim giyerse o bilir!“
der
ve kürsüden iner.

() Hoca Nasılettin Şiirleri; Orhan Veli Kanık’in EŞŞEĞİN SÖZÜ şiir kitabından esinlenerek yazılmıştır,. Üstadın dışında kimsenin alınmaya asla ve asla hakkı yoktur!