0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
401
Okunma
acının ve kıvrımın dağlarında
çocuklar gördüm büyüyen
hüzünle aklını besleyen
karnı aç olsada , aklı
tıka basa besinle dolan
bu çocuklar
hayata dair saatlere sahipti
dönmüyordu dişlileri
iki kez değil yirmi dört kez
doğruları gösteriyordu zaman
insanlar bakıp öğreniyorlardı
sepetlerin içinden görüyorlardı
delikli sepetlerden
evlerinde halılar vardı motifli
izlemek zorunda kaldıkları halılar
alestada olan kum fırtınaları
patlak vermeye çalışırdı
günler gibi eriyip gidince fırtınalar
sığınacak yerler arardı o gözler
korkarlardı çünkü görememekten
gözler , sadece etrafa bakarak mı
görürdü ,
yoksa görüşün de arkasında yatan
gizli bir gerçek var mıydı
zorluklara sahiplerdi
kimsenin bilmediği zorluklar
korktukları , söylemeye dahi
korktukları zorluklar
kayırıyordu hayat onları
çünkü kaldırımları yoktu onların
yalan ve yalın gönüllerden koruyan
gerçekleri yoldan ayıran bir kaldırım
seslerine teklik hakimdi
tek bir pencereden
çıkıyordu haykırışları
senaryolar farklı , sonuçlar aynıydı
sonucu gösterilen ünleniyordu
senaryo sonlanmadan
dikkate almıyordu kimse
haberleri dahi yoktu birbirlerinden
oysaki hepsi , aynıydı birbirinin
vardı sanki , hepsinin bi gayesi
sessizce ,
usulca ,
ve
dikkatlice ,
mezarları doldurmak için ,
yarışıyorlardı
5.0
100% (1)