1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
271
Okunma
Ben asalet dolu, münferit bir adamdım
bıraktım taşan buharları yıldızların uçlarına
sonbahar oldum , nefret etti benden yapraklar
bir kar tanesine tutuldum
hiç ayrılmadı yaz , benim mevsimimden
Ay oldum, bu sefer güneşi istedim
Gerçeklik dedim
ben zaten gerçekliğin içindeyim
Aşık oldum köprülere
Kıtaları birleştirmek istedim
Demi ne kadar da berceste
Ama hep ayırıyor gözüyle baktılar
Koparan ben oldum sonunda
Her zaman, başatlığımla öne çıkardım
Bıraktım artık bu huyumu
Can verdim kelimelere,
Gecenin çıplaklığı ilişmedi heybeme
Pencereden baktığımda inliyorlardı
Bir ilintisi kalmamıştı uçan kuşların, şehirle
Dostluklarım aşk sofrasına dönmüştü
Avizede pörsüyen bir lamba gibiydim
Diğerlerinin gölgesinde lakin fark edilen
Bozuk saat bile günde iki kez doğrulurdu
Benim dudaklarım bir kez bile doğrulamadı
Son olarak bir hale bürünmek istedim
Küçük bir hayal, çocukluk aşkı, belki de keşkelerim
Gükyüzüne bakıp yad ederdim gülümsemelerimi
Geçmiş canımı almadı gelecek ölmesin diye
Bulutlar ağlardı , ben konuşmaya başlayınca ,
güneş ortaya çıkmazdı, orman bile dinlerdi sesimi
Ben kalıbı olmayan bir adamım işte
Sade , uzun, koca bir cüsse
5.0
100% (3)