Falçatasusmaz sanıyordum sustu içimin kızıl çığlığı “bu yara götürür beni” diyordum kurudu acımın bordo kanı bendine bile racon kesen külhan bir nehirdim duruldum… kibar nezarethanelerde kafamı duvarlara vura vura saniyeleri saymaktan katıksız hücre cezalarında adını sayıklamaktan yoruldum… çekirdek çitleyen lafazan mahalle kadınlarına artık malzeme çıkmaz benden ismimi kodlamaz cızırtılı polis telsizleri hıncahınç mahkeme salonlarında çığırtkan mübaşirler adımı seslenip fellik fellik beni aramaz telaşlı siren sesleri bileğimde şıngırdayan kelepçelerle kapından geçip çarşı pazarda dile düşürmem artık seni Tatar Ramazan gibi çıkıp meydana “burada vurulacak bir aşk vardı onu da ben vurdum” diye bağırıp konu komşuya karşı yüzünü yere sermem dikiş tutmaz falçataydım arabesk konserde kendini jiletleyen hapçılar gibi kendimi kese kese körlendim… acıma tütün basa basa kahrıma Rakı döke döke susturdum gök gürültülü avazımı uykusu budanmış gecelerde değiştirdim kalbimin ritmini eskisi gibi atmıyor artık s e n - s e n diye bende herkesin gördüğü gözle görüyorum artık seni yüzün... saçların... her şeyin... artık kül rengi |
Çog şiir.
Çok saygı şair.