3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
376
Okunma

Tahattur etsem seni, hâne-i cismim harâb
İnanmazsan çeşmimdeki çağlayan ummâna sor!
Vuslatın mahz-ı nârdır, firâkınsa ıstırâb
Âteş-i ahtan çıkan alevsiz dumâna sor!
Sesin billur ırmağı gönül bağına akar
Gözlerinin envârı kararan kalbi yakar
Girdabına kapılan ağyâra nasıl bakar?
Hüzünle ahbâb olan mevsim-i hazâna sor!
Hüsnünü methetmeye bil ki lügatlar yetmez
Cümle âlem gül derse, yüzünde güller bitmez
Müjgânından fırlayan oklar hiç boşa gitmez
On ikiden vurduğun sinemdeki câna sor!
Nûrefşan mesajınla ağart çağın yüzünü
Leblerinden kalbe dök, lâl-ü güher sözünü
Şems seni görüp yumdu tüm cihana gözünü
Gurûba meyledince girdiği zindâna sor!
Yüreğim istiridye, sen içinde dürdâne
Gülünce gül-i ruhsâr, olur gülzâra hâne
Gönül bûs etmek ister, gül toplamak bahâne
Her gece gözyaşıyla vardığım Rahmân’a sor!
Ellerinle kevser sun harladığın ateşe
Mehveşim nazar eyle, meydan oku güneşe
Seni bulmuşsa gönül, bakmaz evlada, eşe
Cânân için can veren gönüllü kurbâna sor!
Dîl-i vîrânıma bak,nefesinle mamûr et!
Köle eyle kapında, hizmetinde memûr et!
İltifat et bir kere, divane et, mahmûr et!
Sensizliği, dildeki âteş-i hicrâna sor!
Ayşeli Polat
5.0
100% (6)