1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
571
Okunma
.
.
.
Zamanaydı zaafım…
Gözlerime ilişen gece değildi bu sefer…
Sararmış
Kırmızımtırak bir sonbahar kesitiydi düşen yapraklar tarumarında…
Olabilir mi takati aklın
Tüm yalnızlıklara yetmeye…
Ya da
Bir yangın
Bir kan,
Ardından gözyaşı…
Ve ölüm…
Yetebilir mi kan kokusu bürümüş hazanları teselliye?
Duygumun, bu saçma sapan körelmelere kaçıncı esareti
Yokluğun o zifir teninde…
Kaç mazgalı olmalı yüreğimin gözetlemek için
Eğretiliklerini zamanın…
İçimde çürümüş kemikler
Aklımda düşten çalınma umutsuz, korkulu simsiyah gözler…
Ve isyan
Ve ihtilal
Ve sen
Yüreğine mızrak saplı acizliğim…
Bir mandolin teline dokunan mızrap değil
Izdırap kadar
Yüklenmişim tüm günahını zamanın…
Ellerimde asırların tüm kibrit kutuları
Aklımda cehennemin iflah olmaz fitilleri
Tutuşturuyorum tüm bohemliğiyle bedenimi Hâviyelerde
Kandırırken kendimi…
.
.
.
Hâviye: Kâ’riye Suresinde geçen cehennemin bir ismi, kızgın ateş…
5.0
100% (6)