18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2256
Okunma

Bir kuş ölüsü avuçlarımda hayat
Akşamların eflatun renginde
Kendine yer bulur
Dudağımın hüzünbaz gülüşünde
Soluksuz kaldırımlarda altı çizili aşk
Ben susayan bir coğrafyanın eli nasırlı çocuğu
Bana göre değil nezaketsiz ayrılıklar
Bakışımda bir çiçek kokusunu taşır.
Ağlarken bile asildir yalnızlığım
Beni yalnızlığımla baş başa bırak
Ve git!
Gitmek seni özgür kılacaksa
Bensiz yüreğin nefes alacaksa
Başka dudaklarda…
Sana gitme diyemem
Bir şiiri alnından vururum
Ve susarım yanarken mısralar
En iyi gözyaşı kibrit alevinde tutuşur
Acılar insanı çilenin dergâhında pişirir
Sen susarsın vakit ölüm serinliğidir
Gözyaşını martılara ver
Ben denizlerden toplarım ıslak yanağını
Şimdi sus!
Dinle dağların sevdalı sessizliğini
Bir çobanın inleyen kavalında.
En iyi yağmur saçlarının perçemine yağar
Geceler bir palyaçonun kahkahasına bile az gelir
Karanlık terk edilen bir yüreğin rengi olur
Üşürüm gözlerinin tenhasında
Bakma durgun suya dalarken gözlerin bana
Göğümden yıldızlar birer birer düşüyor
Ben tutamıyorum
Elim kolum bağlı oturmuşum
Kaderin kör bıçağını bekliyorum
Korkmuyorum aslında korkar gibi yapıyorum
Nafile sonuç değişmeyecek
Ben yine uçurumun kenarında kopmaya hazır
Umudun iplerine tutunacağım
Koparsa da kopsun
Güneşi ben öldürmedim
8 Eylül 2008
Hüseyin Özbay