6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
798
Okunma
Rasûlüm! De ki:
“Ey câhiller! Gerçek bu iken,
benim Allah’tan başkasına
kulluk etmemi mi istiyorsunuz?” (1)
Sana da senden öncekilere de
şu gerçek vahyedildi:
“Eğer Allah’a ortak koşarsan
bütün amellerin kesinlikle boşa gider
ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun!”(2)
Öyleyse, yalnız Allah’a kulluk et
ve şükredenlerden ol! (3)
Onlar Allah’ı,
kudret ve azametine yaraşır bir şekilde tanıyamadılar.
Oysa kıyâmet günü yeryüzü bütünüyle
O’nun avucunda ezilip un ufak olacak,
gökler de yine O’nun elinde
dürülmüş bir hâle gelecektir.
Bu üstün sıfatların sahibi olan Allah,
onların koştukları ortaklardan
çok uzak, çok yücedir. (4)
O Allah, günahları bağışlayan,
tevbeleri kabul eden,
cezalandırması şiddetli,
bununla birlikte lutuf ve ihsânı
çok geniş olandır.
O’ndan başka ilâh yoktur.
Dönüş yalnız O’nadır. (5)
Onlara şöyle karşılık verilecek:
“Bunun sebebi şudur:
Tek olan Allah’a imana ve ibâdete çağrıldığınızda
O’nun birliğini inkâr ediyordunuz.
O’na ortak koşulduğunda ise buna inanıyordunuz.
Artık hakkınızdaki karar,
çok yüce ve çok büyük olan Allah’a aittir!” (6)
O Allah ki,
size kudret ve azametine dâir delillerini göstermekte
ve sizin için gökten rızık indirmektedir.
Fakat ancak gönülden Allah’a yönelen kimse,
bunlar üzerinde düşünüp öğüt alır. (7)
Öyleyse ey mü’minler,
kâfirlerin hoşuna gitmese de
her türlü şirk ve gösterişten uzak durup
ibâdet ve taati yalnızca Allah’a has kılarak
O’na yalvarın! (8)
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah,
o büyük buluşma gününün dehşeti ile
korkutmak üzere kendi emrinden olan vahyi
kullarından dilediğine indirir. (9)
Allah, hak ve adâletle hüküm verir.
Onların Allah’tan başka yalvardıkları ise
hiçbir şeye hükmedemezler.
Şüphesiz Allah, evet O,
her şeyi hakkiyle işiten,
hakkiyle görendir (10)
Rasûlüm! De ki:
“Bana, Rabbimden apaçık deliller geldikten sonra,
sizin Allah’tan başka yalvardığınız putlara
kulluk yapmam kesinlikle yasaklandı.
Bana
bütün varlığımla Âlemlerin Rabbi’ne
teslim olmam emredildi.” (11)
Rasûlüm! De ki:
“Ben de ancak sizin gibi bir insanım.
Ama bana sizin ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor.
Şu halde dosdoğru O’na yönelin
ve günahlarınız için O’ndan bağışlanma dileyin!”
Gerçek ortadayken,
O’na ortak koşanların vay hâline!(12)
Onlar zekâtı vermezler.
Âhireti de zâten büsbütün inkâr içindedirler. (13)
De ki:
“Siz yeryüzünü iki günde yaratan Allah’ı
inkâr edip de
başkalarını ona denk mi tutuyorsunuz?
Oysa O,
bütün âlemlerin Rabbidir!” (14)
Geceyle gündüz,
güneş ve ay
Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren delillerdendir.
Siz güneşe de aya da secde etmeyin;
her şeyi olduğu gibi bunları da yaratan Allah’a
secde edin,
eğer sadece O’na kulluk yapacaksanız. (15)
Şâyet inkârcılar,
büyüklük taslayıp Allah’a secdeden yüz çevirirlerse,
şunu bilsinler ki,
Rabbinin katında bulunanlar,
gece gündüz bıkıp usanmadan
O’nu tesbihte bulunur;
O’nun şânına yaraşmayan
her türlü kusurdan yüce olduğunu
ilan ve ikrar ederler. (16)
(1) Zümer / 64. Ayet (2) Zümer / 65. Ayet (3) Zümer / 66. Ayet
(4) Zümer / 67. Ayet (5) Mü’min / 3. Ayet (6) Mü’min / 12. Ayet
(7) Mü’min / 13. Ayet (8) Mü’min / 14. Ayet (9) Mü’min / 15. Ayet
(10) Mü’min / 20. Ayet (11) Mü’min / 66. Ayet (12) Fussilet / 6. Ayet
(13) Fussilet / 7. Ayet (14) Fussilet / 9. Ayet (15) Fussilet / 37. Ayet
(16) Fussilet / 38. Ayet