İstisnası az olsa da, çıkarları örtüşünce
Dincilerle kincilerin, barıştığı devirdeyiz
Nasırına dokununca, paçaları tutuşunca
Ölülerle dirilerin, görüştüğü devirdeyiz

O kadar ipucu varken, adımların tınısında
Ariflerin ilmi güdük, gidişatın tanısında
Bir siyasi hareketten, nemalanma kaygısında
Tapanlarla sapanların, tartıştığı devirdeyiz

Sevdiğini görmeyenin, yanakları ıslanırken
Yâr yolunda gam çekende, deli gönül uslanırken
Fanilerin bedenleri, bastonlara yaslanırken
Döneklerle bunakların, yarıştığı devirdeyiz

Aşka dair delilleri, kâinata dinletirken
Gülün sözü bülbülünü, inim inim inletirken
Mazlumların feryadını, gözyaşları anlatırken
Arsızlarla hırsızların, vuruştuğu devirdeyiz

Hakkımızdır bizim deyip, düşünürken ikameti
Felakete kurban verdik, yaşanacak emaneti
Varlığını kanıtlıyor, kıyametin alameti
Binalarla zinaların, kırıştığı devirdeyiz

İstikbali düşünenler, boşa geçirmesin günü
Önlemini almaz isek, varlıkların gelir sonu
Gizlemenin faydası yok, tarih böyle yazsın bunu
Aymazlığın hedefine eriştiği devirdeyiz

Gemisini yüzdürende, vicdan da yok, insaf da yok
Hayvancılık ülkesinde, arpa da yok, yulaf da yok
Delibal’ın tespiti bu, yalan da yok, hilaf da yok
At izinin, it izine karıştığı devirdeyiz

DELİBAL – Celil ÇINKIR