1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
564
Okunma

Ne olur azıcık kaşısan şu sırtımı
Çok görme bana şu kadarcık yardımı
...
Bir kere bile zeka küpünü tam çözememişlik batıyor bazen
Çok bildiğine inanların uzun cümleli nasihatlerine muhataplık
Arkası civalı camlarda gördüğüme yüz buruşturuyorum sahiden
Ağzımın içinde bir aft , her lokma çevirişte ısırmalık
Kötü şiirler okuyorum tepeleme klişe, süslü defterlerden,
Haber diye önüme konanların hepsi kurgulanmış saçmalık
Yok olmak istiyorum oturduğum şu kanepeden;
Birden, böyle puf!!
Az daha sağa,
Az daha yukarı,
Hah, tam orası...
....
Klimanın kumandasında tuşlara birden basıyorum bazen
İçerisi kuru, anlamsız bir rüzgar geziyor burnumda, gereksiz bir sıcaklık
Yastıkların, kırlentlerin yamulmuşluğuna takıyorum inceden
Gece olsa eyvallah, öğlen ikide ne bu karanlık!
Çok çalışsam diyorum, öyle, yumulsam şu masaya, vakit geçmeden
Ya da uyusam, kedi tüyü kaplı şu battaniye altında, ah ne kayıp!
Yok etmek istiyorum şu lanetli kanepeyi gerçekten;
Birden, böyle puf!!
Daha sert bastır parmaklarını
Vallahi orası çok kaşındı
...
Bu gün öyle bir gün
Bu yüzden bu safi bencilin tüm anahtarları sende
Gel diyorum, geliyorsun
Sebep sormadan, sormadan, sorgulamadan
Kapı bile anahtarı çevirme sesini tanıyor, açılıyor
Nefesin odaya doluyor
Soluk alıyorum.
Gelip şu kanepede yanımda oturuyorsun, sessiz
Yüzümden bulanık bir renk seçiyor
Yüz sürüp , usulca , siliyorsun
Kesin bilgi;
Sen, yok oluşlarıma iyi geliyorsun.
10.01.2023
Serpil ŞEN
5.0
100% (5)