0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1906
Okunma

Her haliyle, özgüveniyle
Umut dolu, dirençli yüreği vardı.
Denizin kükreyen sesinden korkmadan
Gördüğü kabusların düşünde boğulmadan
Etrafında söylenen boğucu kelimelerden
Her defasında kendini sıyırmayı başarabilmişti.
Perinin gizemli dünyasında
Kendi iç renginin ötesinde
Her şey için çok mücadele etmişken
Kadercilik oyununu sevmeyen yönüyle
Kaderin ağır taşında ezildiğini bilmişken bile Kendini koyuvermemişti.
Kimi zaman keskin bakışların esaretinde
Kimi zaman da aşkın mis kokulu şehrinde
Suskunluğun kutsanmış derinliğinde
Kendine has medeniyetler kurmuştu.
Öznesi sağlamdı hayatındaki şahsiyetlerin.
Gizemin nur yüzüyle
İyiliğin sahici mertebesiyle
Büyük bir değere sahip olmayı bilmiş
Yeri göğü yeşerten
Nur kokulu bir annenin duasını almış
İnsanların ruhuna girmeyi başarabilmişti.
Başarının anahtarını
Dut ağacının gizemli tadıyla
Damağında hissetmişken huzuru
Toprağı tırnaklarıyla eşmiş
Martı
Nisanı
Eylülü
Bir de doğduğu diyarı çok sevmiş
Sesiyle sevgiyi
Aşk ile gönüllere sığdırğını öğrendim.
Yer kabuğunun ağır yükünü
Yıkık dökük birçok hayat öyküsünü
Bir roman misali
Kendi has dünyasında yazan
Maviyi beyazdan fazla seven
Nazımı, Süreyayı ruhunda hissederek yaşayan
Gizemin nurlu yüzüne sahip
Ruhlara dokunan bir can geçti bu dünyadan.
Mehmet Öksüz
5.0
100% (4)