0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
345
Okunma
Kanayan yarası yalın ve derindi Turgut’un.
İçinde büyük fırtınalar koparken bile
Büyük acılara göğüs germiş
Önüne gelen her engeli aşıvermişti.
Sıkıntılı dönemlerinde yanaklarına akan yaşlara aldırmadan
İçindeki ezgileri yıllara bölmüş ömre çarpmış
Ve ondan sonra gözlerindeki mahcup bakışlara inat
Ağıtlı türkülerin mührünü basıp
Dilinden hiç düşürmemiş yaşamın destansı nağmelerini...
Çoğu zaman kuyunun dibindeydi ruhu
Çürümüş yüksek virajlı geçişlerle
Arsız gecelerle tanışmıştı Turgut.
Ateşten gömlek giydiği zamanlarda bile
Hayatındaki her nesnenin özeti kayda değer olmuştu.
Çok şey öğrenmişti geçmişin harlı ağır izinden.
Kırgın üzüntülerle gelen firari gecelerin telaşında bile
Ben mutluyum iyiyim diyebilmişti herkese...
Bu adam aşkın büyülü sevgisinden nasibini almış ve evlenmişti.
Aslan gibi güçlü dirayetli bir oğlu olmuştu.
Adını Armağan koyup
Hayatının en güzel limanına uğramış
Evlat sevgisinin şerbetini içmiş
Hayatın büyülü tadına varmıştı...
İşte o adam güzel İzmir’in saygın esnaflarındandı artık
Yıkılmadım ayaktayım dercesine
Haklı başarının nefesini günbegün solumayı bilmişti.
İyi adamların güzel varisi olur Turgut’unda en büyük değeri oğlu Armağanʼdır...
Başarının sırrı olarak
Bir evlat ebeveynlerinden almış olduğu güçle
Hayata sarılmış olduğu azimle
İyi eğitilmiş bir evlat
Sevdiklerinin önüne her güzelliği serer
Sevilen, saygın, yardımsever bir birey olur
Tıpkı Turgut’un Armağan evladı gibi içten duru ve hayat dolu...
Mehmet ÖKSÜZ
5.0
100% (2)