27
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1943
Okunma

sofada akşam.
ve inan olsun göreme’diydim
daha nazlı. daha haz’lı
daha yazlık olanını hiç
ki gözlerim sazlıklar ardından da baksa
köhne olduğu kadar keskindi benim
küskün durduğunca ormana meyil
kâh kökü susuz asmalara mensup
sulu üzüm tanelerince yeşil
ah lakin çeyrek asır olmuştur. evet.
göremediklerimden oluş
sefil... çok sefil!
ey bahtım benim
eyy işte benim de böyle
rüya bir akşamım olur diye beklediğim
omzuma sırtın için
bütün pılın pırtın için
sona sakladığın kartın için şükrettiğim güzel bahtım
bil ki artık di’li geçmiş yaman bir zamandır sefalet
sofada akşamdır
sofrada iki kadeh
kuş kanadında üç nota
iki çatal kadar aş
ve akşamın avuçlarında aşk;
rüyaysa bile tanrı’m!
huzur bir adamın
buzul bir kederi erittiği kadardır.
JD