27
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2740
Okunma

kalbim biraz irice diye tıkıldığım bu hapishanede
saz yerine kemanlar çalınır her gece
bu benim mahpusluğum ve seçim;
kulaklarımın ruhu çalındığından beri gizlice
ruhuma iki kulak diken bir iğnenin ucuna aittir.
iğne plağa değer
eğer boynunu müzik
ve bütün ışıklar söner.
ney değil
timshel...
kimileri biraz daha senfonik yaşar kederini ayşe
kimileri biraz şairane...
aşktan yana bir yoksulluk hikayem olmadı hiç
yoksulluktan olma aşk hikayem çok
tok karınlı bir adam sevmek
kalbinin hiç iğde görmemiş midesi
aç ölmüş bir anadan doğmak kadar zordur çiçek
ve evet ben daha da zorunu seçtim
hem sarhoşum gel gör;
mey değil
timshel...
şimdilerde sakalı ağarmaya durmuş bir sevdayım kabul.
ve postallarımın altı ancak babamın ayası kadar ak!
ayşe sükût.
sükût ayşe’m bunu anlayabiliyor musun?
sorgulama benim yüreğim mahpus
iri bulundu vaktiyle ve iridir evet yargılanır durur. bu ebed.
ve mozart diyorsun…
ve evet mozart anlardı bir tek. sen değil
o değil öbürü değil ötekisi hiç
şeyyy değil
timshel…
beni ölümümden sonra anla
ve o vakte kadar bırakma hiç
ve bu bir dilek değil ayşe’m
bu timshel.
JD
Timshel:
"İncil’in "Yaratılış" ile ilgili ilk on dört ayetinde yer alan ve amerikancaya çevrilişi sırasında "Günahını yeneceksin" şeklinde bir anlam alan ve fakat aynı cümlenin İbraniceye çevrilirken "Günahını yenebilirsin" şekliyle çevrilmesinden ve böylelikle her şeyi insanın sırtına yükleyen ve "Yenemeye de bilirsin" seçeneğini doğurarak insana sonsuz bir hak sağlayan sözcük olması sebebiyle dünyanın en önemli sözcüğüdür."
John Steinbeck