0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
328
Okunma
Peşinde görünmeyen lanet
Gölgende heyula denen hayalet
Dönülmez yollara girdik de korkusuzca, şimdi hayat matem
Sonsuz bir hasret, her geceme kasvet
Kurtulmak, huzura ulaşmak
Bulunmayan kumaş
Doldurulmayan boşluklar,
Noksan kalınmış mevzular
Tonla baskıya uğramış ruhlar
Parçalanmış zaman kursakta
Kararmış etraf,
Duraksayan yaşama naçar metotlar yoksa ne olacak diye sorgula
Bulantılar varoluşsal,
Abluka altındaysa duygular başlar bunalımlar
Her kaybın neticesi gelmeden bakma kuramına
Takılma evrenin kuralına
Sanrılar beyne tuzak, bu durumda hakikate tutunmak kaçınılmaz
Kafayı sıyırmak kaçmaktır kolaya
Kana susamış kalem, arar benliğini satırlarda
Geçerli kutsalı yok insanoğlunun, izledim vahşeti Ortadoğu’da
Mahkumdum zihnimde kurduğum kurgulara
Mahrumdum kendimden yıllarca
Ama buldum kendimi, sustum kuytuda
Atlattım tüm travmaları, şimdi neyde sıra?
Dayanmak yaraladı, kapanmadı davalar
Aksine daha karmaşık hale geldi, Türk mahkemeleri gibi erteleniyor sürekli, yok kesin bir karar
Eskisi gibi sevmeye kavuşmakta bir vuslat
Halim muamma, artık nasip deyip bakmıyorum arkama
Yolumda arşınlayacağım duraklar, ve hepsinde bin bir bela
Sonuna kadar gideceğim her defasında eğer kafam atarsa
Hissediyorum, zuhur etmek üzere her şey, şahit rüyalar
Belki de milyon kez yineledim ve yineleyeceğim az kaldı utkular
5.0
100% (3)