Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
redfer
redfer

sen bir mecnun değilsin

Yorum

sen bir mecnun değilsin

( 15 kişi )

9

Yorum

25

Beğeni

5,0

Puan

887

Okunma

sen bir mecnun değilsin

sen bir mecnun değilsin

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen.
şiirler serisinin yirmi dokuzuncusu
Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek
Rabbim nasip eder inşaallah.



gel de…
erteye gün ışığı bırakmayan gecelerin hatimesi
günlerin girizgahı ol
yadı dudaklarımızı kanatan hasretleri bitir içimizde
siyah perdelerini kapatarak hasretin
nihavendi meftun eden ruhlarımızda sabalar okunsun

zulmeti aşıp gelen bengisu pınarlarından içelim
bermurat kalalım bir nefesçik olsun
büyülü beldelerde semalarla dönelim
kutlu gelişin aşkına
kadir kıymet bilenlere aşk olsun

*
başvurulan tertip, eziyet ve işkencelerin hiç biri
resul-i ekrem efendimizi
islamı tebliğ etmekten alıkoyamıyordu
amcası ebu talip de bilakis onu koruyordu
müşrikler, bu sefer başka bir yol denediler
ileri gelenleri

ey ebu talib
yeğenin putlarımıza sövdü
dini inançlarımızı kötüledi
akılsız olduğumuzu
babalarımızın, dedelerimizin yanlış yolda olduklarını
söyleyip durdu
şimdi sen
ya onu bunları yapmaktan ve söylemekten alıkoy
veya aradan çekil

ebu talib, bu teklif karşısında ne yapacaktı
bir tarafta kavminin gelenek ve adetleri
diğer tarafta yeğenine karşı olan samimi sevgisi
hangisini tercih edecekti
sonunda yumuşak ve güzel sözlerle
başından savdı müşrik heyetini

bir netice alamadıklarını gören müşrikler
ebu talib’e tekrar başvurdular
ey ebu talib
sen bizim yaşlı ve ileri gelenlerimizden birisin
yeğenini yaptıklarından vazgeçirmek için
sana müracaat ettik
sen istediğimizi yapmadın

vallahi, artık, bundan sonra
onun babalarımızı, dedelerimizi kötülemesine
bizi akılsızlıkla itham etmesine
ilahlarımıza hakaretlerde bulunmasına
asla tahammül etmeyeceğiz
sen, ya onu bunları yapıp durmaktan vazgeçirirsin
yahut da iki taraftan biri yok oluncaya kadar
seninle de çarpışırız onunla da

ebu talib, tehlikeli bir durumla
karşı karşıya bulunduğunun farkındaydı
kavmi tarafından terk edilmek istemezdi
yeğeni kainatın efendisinden de vazgeçemezdi
o halde ne yapabilirdi
derin derin düşündü

resul-i ekremi (a.s.m.) yanına çağırarak yalvarırcasına
ey kardeşimin oğlu,
kavminin ileri gelenleri bana başvurarak
senin onlara dediklerini bana arz ettiler
ne olursun, bana ve kendine acı
ikimizin de altından kalkamayacağımız işleri
üzerimize yükleme
kavminin hoşuna gitmeyen sözleri söylemekten
artık vazgeç

durum oldukça karışıktı
bir bakıma o güne kadar kavmi içinde
kendisine yegane hamilik eden ebu talib’di
o da mı himayeden vazgeçecekti

nebiyy-i ekrem efendimiz
bir müddet mahzun mahzun düşündü
sonra,
hakiki muhafızının Cenab-ı Hak olduğunu bilmenin
gönül rahatlığı içinde amcasına cevabı
kılıç kadar keskin
kayalar gibi sert ve kesin oldu

bunu bilesin ki, ey amca
güneşi sağ elime
ay’ı da sol elime verseler
ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem
ya Allah, bu dini hakim kılar
yahut ben bu uğurda canımı veririm

öz amcasının kendisini terk edeceği endişesiyle
peygamber efendimizin
göz yaşlarını tutamamıştı
mübarek gözyaşları sanki
amcasının gönlüne damlıyordu
bu halini gören amcası
onu nasıl yalnız başına bırakabilirdi
zatına karşı böylesine muhabbet beslediği yeğenini
nasıl terk edebilirdi

yıkılmayan bir iradeye sahip resul-i kibriyanın
davasını haykırmaktan
asla vazgeçmeyeceğini anlayan
ebu talib…

yeğenim benim, diyerek boynuna sarıldı
işine devam et, istediğini yap
vallahi, seni asla herhangi bir şeyden dolayı
kimseye teslim etmeyeceğim

bu söz verişten sonra
müşrikler de ebu talib’in yeğenini
her şeye rağmen koruyacağını
asla yalnız bırakmayacağını
kesinlikle anladılar

gözleri önünde birçok kimsenin
ilâhi hidayete koştuğunu gören müşrikler
buna tahammül edemiyorlardı
başka bir tedbir düşündüler
tekrar ebu talib’e

ey ebu talib…
sana kureyş gençlerinin en güçlü
en kuvvetli, en yakışıklısı ve akıllısı
umare bin velid’i verelim
kendine evlat edin
aklından, yardımından istifade edersin
buna karşılık sen de bize
kardeşin oğlunu teslim et, öldürelim
işte sana adam karşılığında adam
daha ne istersin…

ebu talib bu mantıksız teklife
önce siz bana kendi oğullarınızı verirsiniz
onları ben öldürürüm
ancak sonra onu size verebilirim diye
cevap verdi

müşrikler…
bizim çocuklarımız
onun yaptıklarını yapmıyorlar ki

ebu talib, bu sözlerini de cevapsız bırakmadı
sert bir dille
vallahi, o sizin çocuklarınızdan çok çok daha hayırlıdır
siz bana çok çirkin bir teklifte bulunuyorsunuz
nasıl olur
siz, oğlunuzu bana yetiştirmek üzere vereceksiniz
benimkini ise öldürmek için alacaksınız
buna asla müsaade edemem…

müşriklerin kin ve nefretleri artık son haddine varmıştı
nefret ve kinleri bundan böylece
resulullah ve müslümanlara değil
ebu talib’e de yöneldi
kaderin garip tecellisine bakınız ki
müşriklerin ebu talib’e karşı
menfi tavır takınmaları
haşimoğullarının resul-i ekremi
himayelerine almalarına vesile oldu

ebu talib’in bu tarz vaziyet alışı
kureyş müşriklerini şu kesin karara sevk etti
Allah resulünün hayatına son vermek
arzularını gerçekleştirmek için
mescid-i haram’a toplandılar
bunu duyan ebu talib
haşimoğulları gençlerine haber verdi
derhal onlarla kabe’ye giderek
müşrik topluluğuna gözdağı verdi

vallahi… yeğenim muhammed’i öldürecek olursanız
biliniz ki, sizden hiçbir kimse sağ kalmaz
biz de, bu yolda helak oluncaya kadar
peşinizi bırakmayız sizin
ebu talib’in bu tehdidi karşısında müşrikler
tek kelime konuşamadan dağıldılar
ebu talib, konuşmasının sonunda
kainatın efendisi hakkında şöyle diyordu

mübarek yüzü suyu hürmetine
bulutlardan yağmur niyaz edilen
böyle bir zat hiç bırakılır mı
o, öyle bir kerem sahibidir ki
yetimler onun eline bakar
dullar ve yoksullar ona güvenir
haşimoğulları ailesinin yoksulları ona sığınırlar
haşimoğulları onun sayesinde nimetlere erişmişlerdir

ey kureyş topluluğu
beytullah’a yemin ederim ki
siz onu yalanlamakla aldanıyor
boş hayallere kapılıyorsunuz

muhammed hakkındaki suikastınız ise
biz onun çevresinde pervaneler gibi dönüp
uğrunda çarpışmadıkça gerçekleşir mi sanıyorsunuz
hepimiz onun çevresinde serilip yok olmadıkça
çoluk çocuklarımızı bize unutturacak fedakarlıklarla
onu müdafaa etmedikçe
size bırakmayız

bütün bu olup bitenlerden sonra kureyş müşrikleri
peygamber efendimizin baskılarla
zulüm ve tahakkümlerle, eziyet ve işkencelerle
kendilerine boyun eğmeyeceğini anlamışlardı
yeni yeni planlar tertiplemeyi
yeni yeni isnat ve iftiralar uydurmayı tasarladılar
hedef …
resul-i ekrem efendimizin yüce şahsiyetini küçültmek
ulvi maksat ve gayesinin
insanlarca duyulmasına engel olmaktı

bu maksatla hürmet ettikleri büyüklerinden biri olan
velid bin muğire etrafında toplandılar
günden güne gelişen
gönüllere saadet bahşeden iman
islam davasının temsilcisi resul-i kibriyanın hakkında
konuşmaya başladılar
velid bin muğire
etrafında toplanmış
yüzlerine şirkin çirkinliği aksetmiş arkadaşlarına

ey kureyşliler
işte hac mevsimi de gelip çattı
arap kabileleri yurdumuza akın edecekler
muhakkak onlar muhammed’i duymuşlardır
bir takım sorular soracaklar size
bu sebeple
bir fikir etrafında birleşmemiz gerekli
ta ki, aramızda ihtilafa düşmeyelim

kureyşliler, bu kurnaz teklifin sahibini
tedbir hususunda da dinlemek istediler
sen … bize bu husustaki görüşünü, kanaatini
tedbirlerini de söyle
biz de aynısını söyleyelim
aynı şekilde hareket edelim

velid, önce onların kanaat ve görüşlerini
öğrenmek istiyordu
kureyş müşrikleri fikirlerini beyan etti
kahindir deriz

velid…
hayır …vallahi o, bir kahin değil
biz kahinleri gördük
onun okuduğu şeyler
öyle kahin mırıldanışları
düzmeleri cinsinden değil
kahin doğru da söyler, yalan da.
amma, biz muhammed’in
hiçbir yalanını görmedik ki

müşrikler…
o halde mecnun diyelim
velid, bu görüşe de itiraz etti
hayır…o mecnun da değil
delileri gördük
deliliğin ne olduğunu biliriz
onun hali bir delininkine asla benzemiyor

topluluktan üçüncü teklif geldi
öyle ise şairdir deriz
velid bu görüşü de doğru bulmadı
hayır… o şair de değil
biz şiirin her çeşidini biliriz
onun okuduğu bunların hiçbirine benzemez

müşrikler
o halde sihirbaz ,büyücü deriz
bu fikirler de velid’ce makbul sayılmadı
hayır…hayır
o sihirbaz da değil
biz hem sihirbazlar
hem de yaptıkları sihirlerini gördük
onun okudukları
ne sihirbazların okuyup üfledikleridir
ne de düğümleyip bağladıkları

bütün tekliflerinin reddedildiğini gören müşrikler
işi velid’e havale ettiler
o halde ey abdüşşems’in baba
ne diyeceğimizi sen söyle…
velid’in konuşması şaşırtıcı oldu

vallahi …
onun sözlerinde apayrı, bambaşka bir tatlılık var
onun okuduğu sözden tatlı söz olamaz
o bir nurdur
onun öyle bir tatlılığı vardır ki
sanki kökü çok verimli toprakta
suyu bol bahçelerde yükselen
dalları ise etrafa uzanan
gür meyveli bir hurma ağacıdır, o

müşrikler, bu ifadelerden telaşa kapıldılar
akıl danıştıkları ve fikir babalarından biri saydıkları
velid de mi müslüman olmuştu yoksa
hele ki kendilerini terk edip evine dönmesi
telaş ve endişelerini büsbütün artırdı
öyle ki
velid, dininden döndü.diye
söylenmeye bile başladılar

ancak…
velid’in dininden döndüğü filan yoktu
hangi itham ve iftiranın daha uygun olacağını düşünmek için
evine çekilmişti
kararını verdikten sonra, geri dönüp
kureyşlilere şöyle dedi

sizin, asılsız ve yalan olduğu kısa zamanda anlaşılacak
bu dedikleriniz içinde
akla en yakın olan
ona sihirbaz demenizdir
çünkü, o öyle büyüleyici bir sözle gelmiştir ki
o söz …
evlatla babanın, kardeşle kardeşin, karı ile kocanın
kavim ve kabilesiyle şahsın arasını açıyor

bu görüş etrafında birleştiler
artık, peygamber efendimize
haşa…sihirbaz diyecekler
bu iftira ile halkı kendisinden uzak tutmaya çalışacaklardı

Cenab-ı hak indirdiği ayet-i kerimelerde
velid bin muğire’nin bu kurnazca tedbir ve planından
kahrolası, nasıl da ölçüp biçti...
buyurarak bahsediyor
akıbetini de şöyle ilan ediyordu

düşündü, taşındı, ölçtü, biçti
kahrolası, nasıl da ölçüp biçti
yine kahrolası, nasıl da ölçüp biçti
sonra baktı
sonra kaşını çattı
suratını astı
sonra sırt çevirip kibirlendi
bu olsa olsa eskiden kalma bir sihirdir… dedi
bu ancak beşer sözüdür…dedi

ben onu sakara sokacağım
sakarın ne olduğunu bilir misin
o yakmadık bir şey bırakmaz
azabı tekrarlamaktan da vazgeçmez…

alemlerin efendisi müşriklerin iddia ettiği gibi
bir kahin değildi
kahinin sözleri karışık ve tahminidir
halbuki, onun söyledikleri hak ve hakikatti
her selim aklın tasdik ettiği gerçeklerdi
karışıklıktan, tahminden uzak
kesinlik ifade eden sözlerdi

o, iddia edildiği gibi mecnun da değildi
çünkü yalnız dostları değil
en azılı düşmanları bile yeri geldikçe
aklının mükemmeliyetine şahadet ediyorlardı

server-i kainat, iddia ettikleri gibi
bir şair de değildi
çünkü, onun bahsettiği parlak, nurlu hakikatler
şiirin hayallerinden beri
süslemelerine muhtaç olmaktan uzak idi

Cenab-ı Hak…
müşriklerin bütün iftira, isnat ve tertiplerinden sonra
indirdiği vahiy ile resulüne şöyle hitap etti

ohalde ey resulüm…
sen öğüt vermeye devam et
Rabbinin sana verdiği peygamberlik nimeti hakkı için
sen ne bir kahinsin
ne de bir mecnun

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (15)

5.0

100% (15)

Sen bir mecnun değilsin Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Sen bir mecnun değilsin şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sen bir mecnun değilsin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
25.10.2022 06:01:06
Satır sadır okudum.
Gönlüm içre dokudum.
Hakk seni makbul etsin .
Hakka giden yol buldum.

Üstadım, Kutlu Nebinin izinde.
Çok saygımla Üstadım.
Kardelen çiçeği
Kardelen çiçeği, @kardelenc-i-e-i
25.10.2022 00:07:05
5 puan verdi
server-i kainat, iddia ettikleri gibi
bir şair de değildi
çünkü, onun bahsettiği parlak, nurlu hakikatler
şiirin hayallerinden beri
süslemelerine muhtaç olmaktan uzak idi

Cenab-ı Hak…
müşriklerin bütün iftira, isnat ve tertiplerinden sonra
indirdiği vahiy ile resulüne şöyle hitap etti

ohalde ey resulüm…
sen öğüt vermeye devam et
Rabbinin sana verdiği peygamberlik nimeti hakkı için
sen ne bir kahinsin
ne de bir mecnun


Tebrikler güzel devam eden seriye ve yürek sesinize hocam...
Elinize, emeğinize sağlık...
Sonsuz saygı ve selamlarımla...
halilşakir
halilşakir, @halilsakir
25.10.2022 00:05:51
5 puan verdi
M U H T E Ş E M...
tebrikler, selam ve saygılar sunuyorum...
Nurettin GÜLBEY
Nurettin GÜLBEY, @nurettingulbey
24.10.2022 21:02:23
5 puan verdi
Tebrikler Saygıdeğer Efendim...Anlamlı ve güzel bir şiir,kutlarım...Selam ve saygılarımla...
Musa Aslansofuoğlu
Musa Aslansofuoğlu , @musaaslansofuoglu
24.10.2022 20:31:09
5 puan verdi
Yüreğine sağlık üstad yüreğine sağlık olsun üstad
Musa Aslansofuoğlu
Musa Aslansofuoğlu , @musaaslansofuoglu
24.10.2022 20:30:19
5 puan verdi
Yüreğine sağlık üstad
Kemal Karapıçak
Kemal Karapıçak , @kemalkarapicak
24.10.2022 18:58:05
Allah razı olsun hocam duyarlı yüreğine sağlık.
Saygı ve sevgilerimle selamlıyorum Allah'a emanet olunuz
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
24.10.2022 16:18:06
5 puan verdi
Cenab-ı Hak…
müşriklerin bütün iftira, isnat ve tertiplerinden sonra
indirdiği vahiy ile resulüne şöyle hitap etti

ohalde ey resulüm…
sen öğüt vermeye devam et
Rabbinin sana verdiği peygamberlik nimeti hakkı için
sen ne bir kahinsin
ne de bir mecnun



Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
24.10.2022 16:04:41
5 puan verdi

*** SEN BİR MECNUN DEĞİLSİN *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL