0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
558
Okunma
"İnsanların taş üzerine yazdıkları yüzyıllık yazılar, Allah için su üstüne yazılmış yazı gibidir"
yıldızlarda konuşur
susadığıyla kavuşan
yolcunun ayak izleri gibi
dağılmak yaklaşmak değildir
evinin ışığısın sen
başındaki bu yağmurun
çiçekleri..
ve göğün sırları
ilkbahar rüzgârıyla avuçlarına doğuyor
harflerin üzerinde
bir adın yok
yitirilmiş şarkılar
nasıl hatırlanır belki bilmezsin
ama gözlerinin şahidi çöl
beklemenin gölgesizliği
kaybolmanın eşiğini yurtsuzluk sanma
toprağın özüsün sen
gün doğar gün batar
bilmek iman
bilmemek kader
sesin dünyanın bütün kapıları
kıtaların birbirine yürümesi
cihanın gül bahçesi
rüyalardan bir sabah
gelecekten haber
billûr bu şenlikten nasıl dönülür
an kalır zaman ölür
kayıp ışıkların sonatı
duvarlardaki yokluklar
hayatlar bölünür
masumlar yalnızlaşır
sessizliğin kararında
gözlerin
uğrar mı bilinmez
sonbahar rüzgârının dalına
hüzün kuran ağacın yapraklarına..
gül seren taş yontan
kumları kaldıran
ağacın yükü yoktur dalında
nefes al ve nefes ver
bilmek kader
bilmemek iman
5.0
100% (2)