0
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
469
Okunma
küçük bir azınlığa bakıyordum ben
varlığın çevirisi gibi ayrılan
kınık zamanı sürülen atların başıboşluğu kadar yalnız
sûret-i aşktan yanmış
gözleri inanmak..
güneş yaklaşıyorken uzaklaşmanın adımlarıyla
sırlanan yollarda
çiğnenen gölgeler başsız
duyulmayacak kadar uzaklardan
yağmurlar
nehirleri topluyor
çöller özlemek
buralarda artık akşamlar hep
beklememek..
böyledir
kanun başka yazgı başka
dağılanlar
kendinin yetimi
içini dolduramamaktan
al başka sarı başka..
ağaçları ve yıldızları koruyan
bir yol çizmemişse
ve eylül bitiyorsa
ekinleri kaldıracak bir güç ile
tohumları yeniden bir başağa katarım
yalnız bir gül tutuşsun
dudaklarının billûr şarkısı
yeliz bir akşamüstü
ruhuma ebedi dolsun
sesin ki.. rüyâ
sesin saadet
sesin sonsuz huzur
mutluluk bir koşu
bilmediğim bir dil gözkapakların
bir çağ başlatıyorsun
5.0
100% (7)