6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1791
Okunma

I, II, III.
benim dilim sensin
I.
sema zeytin ağaçlarına yağıyordur belki
şimdi o şehrin
toprakları eteğine değdiği için
gök gibi mavi selinler teninde
saçların-da kucak kucak
elverir gün diyorum
kokunu getirir
kor üstüme cenneti bâki
sevda besmelesiz çekilmez..
eğri oturduğumda, doğru konuşup
nasip deyince hani adının nur harfiyle
nasıl korkardım bilinmeyen birşeylerden
beşiği titreyen çocuk eli gibi
yüzünü arardım
yüzün saadetler ülkesi..
insan ki
iki yüz altı kemik biraz deri
meğer ki kırılan kalp cevheri
kanamaz maşuğun dilinden
âşık dökülse
sev/il/meye o nazlı âb-ı cân
kapısında Allah yazan
mabedlere çıkardım evden işyerinden
sana söylene söylene
anma vakti girdiğinde
dinlersin sayardım hep. ne güzel
başka sesler duymadığımdan
II.
nur tufanı başladığında
yörüngesinde kızıl âzer
ağzı gül şarabı
gönlü su demi
başımda döner kayıp kıtalar
içimde yerle gök bir
süzülür avucumdan
yüzün
gül ve güneş..
vatansız hasret misâli
ummak gibi yaşamak
kalbin hakikatten bir cüz
yahut hakikat kalbinden
dünyanın tâcı başka ne?
gördüm o nahif mahfazada beni
gözlerinde kutlu bir perde
mağlup oluyor ahengin ebediyetinde
aleniyat ve hece
güzellik nedir ey peri
ve bir güzellik nasıl çalar kapıyı
râz-ı enzâr ışkedince sebebini
beliğ yaşlar belirtir keman o dîli
..ruhta ırmaklar..
çalar hayatı taşlara