1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1050
Okunma
Gözlerinin kuyusunda
Yusuf gibi çiledeyim
Delemedim Ferhat gibi dağlarını hasretin
Kalbim kum gibi dökülüyor sen gittiğinden beri
Çöl ortasında kaldım
Hevesim Mecnun’luktaymış meğer
Bahanemmiş aşkına esaretim
Kalbimde sıra dağlar gibi büyüdükçe sevdan
Dermanım dizlerimden uzaklaşır
Ama gönlüm delirmiş
Bir kısrak gibi hırçın
Gözlerin yüzünde durdukça
Tükenir mi cesaretim
Uzaklığın dert değil aynı gök altındayız
Dalda meyva sen diye olgunlaşır
gökte martı sen diye kanat çırpar
Bir karıncanın bile
Buğdağ taşımasını
sen diye seyrederim
Avuçlarım gökyüzünü
Senin yüzündür diye
Elime ay bulaşır
Aydınlanır suretim.
Barış Çelimli