merhaba demeden temmuz’a
öfkeliydi
hem
kızgın
çığlıklar içinde alevleri savurup
vurmuştu selleri
giderken
haziran’ın iniltisi

iklime bağladım bombaların ateşini
herkes biliyordu barışın yalnızlığını
ve
sahipsizliğini

doğayla
şiddetli fakat çok sessiz bir geçimsizlik yaşıyordu
bol celseli
dünya mahkemesi

kesti mi sizce ömürlük cezasını
insanlığın ukalâ hoyratlığına

ve hiç gömülmemişti savaş baltaları

devasa servetlere tutunmuş güçten yaratılmışlar
asır olsa da işe yaramıyor yaşam aralığının
yerine geçeni var hanedanın
bitmiyor ölümlerin zorunlu mirası
kontrollü sabit güçler
kefensiz insan cesetleri kemiriyor üfleyerek

durmuyor gidişler
duyulmayan yeni şeyler söylendi nafileye
hayretsiz kelâmsız bir de ilhâmsız kaldı şairler
marksist bültenler dahi avutmuyor ütopyayı
çok değerli kemiklerin sızladığı gerçek midir ey erenler !


...




zirvede..

BM telaşı içimizi yaktı
işgâl korkusu açlık kavgası
tahıl koridoru Dombas tanımı
üyelik kurtaracak mıydı olası bir yıkımı
ki
nerede bilen var mı
beş milyon Ukraynalı ?

patlasın artık şu nükleer Dünya Savaşı

...

mangalda kül bırakmayan hayvan tapıcıları..

Suriyeli göçmenler derhal kovulmalı
bahse konu değildi Bolu’lu yüz binlik haraççı
bu !
Ajan muhbir kılıklı tanınmış bir Irkçıydı
önce almadılar içeri adamı ?
sonra
mayınlara gülüyordu Hatay’ın sınırı !!


..