1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
249
Okunma

Manğala kavuşamayan
Vuslatın közlü kollarında
Cızıltılarında
Yüreğinin yağı eriyip
İnlemeyen et
Degilse bile bir romeo ve bir juliet
Durma
Sakın kaçırma
Al iki bilet
Kalk gidelim bu eller/in bize yaramaz/ı
Yanan barbaküye
Tozlu yollu uzak kasabada
Öz aile kasabında unutulmuş et
Aramızda kalsın ama
Bu zamanda hatırı sayılır
Bir servet
Eğer deli değilseniz
Hiç bir zaman moda olamayacak
İğrenç
Bir beyaz gömleğiniz yoksa
Bir tutam bende
Ben gibi
Yapma etme
Dur osman dur çekmeee Osmaaaan
Dur
Haziranda ölmek zor osman
Ziyneti çalınmış ateşe
Öyle boş boş yanmasına bakmak
Hıdırellez değilse
Üstünden aşınılmayacaksa
Ah ile vah ile geçen bir ömür
Aşk’ı memnu değilsede
Güneş yüzü görmemiş
Kart bir kepazelik ...
Ama şunu iyi bilki
Ben ölürsem akşam üstü ölürüm
Valla ...
Hiç düşünmeden
Hiç bir şeyi düşünmeden
Mezarlık sakindir
Bu vakitler
Hele aylardan da temmuz ise
Okunan sela
Kubbede hoş bir seda
Okunana ilk veda
Yakar
Bir başka
Ama
Ama hayat yinede devam ediyor
Gördügün
Tüm pencerelerde
Üstüne üstlük birde
Kil Tencerede
Nolacak
Şu
Kediye getirilen etin akibeti
İsmi lazım değil diyeceğim ama
Kısa devre yaptı
Çarpıldı solucanlar
Şalter attı
Kesildi cereyanlar
Bana uymaz
Artık sana
Bir çay içelim bile demeyeceğim
Söylemek gerek
Saffet itinin eti yemesi
Bir bambaşka
Birdenbire
Bir sadi şiraz’i düşer aklıma
Dönerken ateşin başında
Sıçradı bir kıvılcım
Vurur kırbaç kırbaç dilime
Kişiye yaptığı kusuru söylenmezse
Yaptığını hüner zanneder miş ...
Mışıl mışıl uyuttun bizi
Teveety suretlerinde
Görmedin hiç bir zaman bir kedi
Sen git
Kocakarı dünyanın döşeğinde gül
Emi ...
Saffet
Saf et
Bu davet
Kurtlarla dansta
Kuzuların sessizliği
Ulan Saffet sen
Sen ne yaptın öyle
Belki tartışılır ama
Asla
Anlaşılır gibi değil
Dehşet üstü
Alçakça
Taammüden bir ihanet
Peşimi bir türlü bırakmayan
Çığlık çığlığa
Üç yavrusu bulunan
Müvekkilem perişan
Avluda sürekli miyavlayan
Sanki sende yan saffet
Der gibi gibi
Her gün
Duvar üstüne çıkıp yolumu gözleyen
Hal hallı
Hazal kedi üzğün
Ben büzğün
Ona sorsan
Baharın gülleri soldu
Yine mahsun şu gönlümde
Ağır yaralı
Bir rezaletin
Dillerinden düşmeyen pelesengi
Ocağım söndü bu nasıl beladırın
Dağlara vuran ağıtı
Bana sorsan
Kafamda berğen
Sen affetsen ben affetmem
Solo değil tüm koroda hezeyan
Kırılan çubuklarda
Yüzü çizilen selfiler
Havada uçuşan terlikler
Terliksi hayvan
Amipler
Likenler
Larvalar böcekler
Mitoz bölünme
Mayoz bölünme
Endoplazmikretikulum
Baharı bekleyen kumrular
Freni patlayan LPG li çakmaklar
Dizlerinin bağı çözülmüş çizmeler
Topyekun
Topuğuna vuran
Metan gazı
Bakü Ceyhan boru hattı
Dişini kurcalayıp
Bir hayalet gibi
Aramızda dolaşan
Gecenin ara yüzünde
Güç toplarken
Gözlerime üşüşen
İplerine düşen
Celladına aşık suretlerin
Yalan dünyanın kömürlüğünde
Satılmış bir ömürlüğünde
Tutsak
Işığında
Işığına pervaneyim
Belki bir deliyim
Belki bir delil
Zelilliğine kefil
Sefil
Hırlı tok satıcı
Hızlı bir hırsızın
Al al olmuş yüzsüz düzü
Ne Duy ne Bil senfonisinde
En tizlerinde avaz avaz ...
Kulağımı tırmalayan
En solosunda
Sen
Affet
Kızıl dilekçelerinde
Bir Hatasız kul olmaz/ı
Ortaya konulan oyunda
Hamletçe
Uçuk kaçık deli sorular
Beti benzin/de uçmuş
Olmak yada olmamak
Perde kapandı
Oyun Bitti
Açın ışıkları
Simdi
Etin akıbeti
En acısında içi yanan
Boynu bükük isotların yarınlardan kayğıları
Pul biberlerin işveli ,evvet işte bu tavırları
Yayıla yayıla en şuh kahkasında
Cam kenarında sızan ayranlar
Ayıranlar
Kayıranlar
Suskun yer sofrasında
Ekşi suratlı salatalar
Kana susamış
Bıçaklar
Çatallar
ürkekçe meyve bıçakları
Ulaktan kulağa fısıltılar
Aramızda topladığımız
Erkekçe mazot parası
Karalar bağlamış limoni çehreler
Açılan aralarda sıkış sıkış
Kabuk bağlamayan yaralara
Boca edilen kokteyller
Bir köşede kirletilmeyi bekleyen peçeteler
İşe yaramaz maden sularında
Patlayan molotoflar
Sönen manğalda yandı gece
Hece hece yanan
Zoraki vejetaryan yüreğimde
İçim ezildi
Bir sıkım etli köfte
Doktor bir şey söyle
Kendinede söyle
Reçetelere sarılı manğalda kadayıfı
Aah ah be doktor
Niye giydin beyazları
Ben tedirgin
Kedi tedirgin
Kemirgen hayat ta tuz gibi
Ellerinde eriyen ömrüm
Aah ah neyse
Konuşuruz
Karanlık düşünce sokağımıza
Köşede ben varım birde kedi
Şimdi beni rahat bırakın
Dertlerimle başbaşa kalmak istiyorum
Yeter be yeter
Yeter
Babam olasan
Yeter laa
Üstüme düşmeyin benim
Çırak Ça / vejeteryan bir cumartesi
To be continued
5.0
100% (2)