Düşüp
Tutuştuğum nârlı alfabelerinde
Tek başımayım
Geldim işte ortadayım,gördünmü
Çek istersen ayakları altından
Mehtabın ışığını ,sök al ciğerinden
Doğ bir şems gibi gözlerimden
Ben ki
Usanmazam
Yeniden
Yak
Şimdi
Bildiğim tüm luğatları
Kes dilimi
Savur küllerimi
Didelerinde
Bülbüllerin gül teninde lâl eyle

Affeyle
Eyleme âyan ..
Beyan, zât’ı bir cism’i nâdan
Kelimelerim kifayetsiz kalıyor
Gece gibi renksiz,sensiz ...
Tam deminde
Solğun hecelerim âciz suret’i fukara
Dizelerime suskun titrek ırak ellerim
Yanan avuçlarımda
Bir ben ...
Ehemmiyet’i perdesiz bir uryan’ı cihân .
Sözlerim
Sözlerin, çok da manası yok artık
Bahtım renginde siyahi sürmelerini .
Azat eyle
Serp bir bulut gibi
Bahar gibi
Yağmurlu
Mayanda hamur gibi yoğur
Ser sineme ,sereserpe ...
Savaş başladı ve bitti
Mağlup bir savaşçı gibi
Buz gibi
Yerlere serpilmiş tuz gibi
Şaşkın anlamsız nazar’ı çehremde
Kal eyle,istersen ömrümce
Gözlerinle konuş benle âlev âlev ...

Siyahi kirpiklerini çek zifiri sürmelerden
Aç sürgülerini
Kır kilitlerini mahzenlerin
Vur kanatlarını birbirine
Bir kelebeğin kozasında
İpeklerin dolansın boynuma
Sürünsün saçakların ,çizsin yüreğimi
Yanık karasında çizgi çizgı ...
Bir jilet gibi batan kalbimde yüzün gülsün
Gül elenmiş saçlarında
Kâkülünden
Dökülen kanlarımı al sür gözlerine
Mesh eyle
Sürünen güneşlerde pür’ü pâk eyle
Bed bahtıma âl âl eyle
Bal eyle
Dilimin sır’rına zehr/eyle

Çırak Ça /İbrahim YETGİNDAĞ
29 Eylül 2022