0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
406
Okunma

Sıcak bir yaz akşamıydı
Çat kapı, çağırmadan geldi
İçini bilmem ama
Üstü başı fiyakalıydı
Tıpkı havadar sözleri gibi
Yaradan misafiri dedik
Aldık başımıza taç ettik .
İstedik ki
Yüzümüzü ağ edelim
Saçımızı sakalımızı değil
Yedik içtik güldük eğlendik .
Kartalda bir gece konduda
Toz kondurmadık nerona
Kiremit yapılı çatıda o lir çalarken
Biz loş bir odada romayı yaktık
Bir berberin bilmişliğinde
Devirdik hükümetleri
Yeniden kurduk şehirleri üşenmeden
Sonra ülkeler batırdık hiç düşünmeden
Sordum aç değildi
Bir soğan cücügüyle anca bir öküz yiyebildi
Vay be
Yüreğimin kırıntılarında dökülen özlerim
Sofrada kaldı ,açtı pencereyi
Silkeledi beni bahçeye
Açtı
Gözleri
Serçeler didiklerken beynimi
Tuttum dilimi
Sözlerim
Nefes nefese can çekişirken soluksuz
İki yüzlü riyakâr cellatın hilebaz ellerinde
Patladı rengarenk balondan vaatleri
Şişeler kafamda kırılırken ...
Çağladı sürmeleri
Yatacak yeri kalmamış,tüketmiş belki
Tükenmiş etrafında
Kalabalık dantelli çevresi
Karışık kafasında çerçelevettiği
Kese kağıdı çehresi kırış kırış yırtılmış
Dökülmüş
Zar zor aldığı ucuz çerez dibi
Üfürme yeter
Havada tuzlu çam fıstığı kabuğu
Yokmu kimi kimsesi bilemedim
İçim yandı
Havada sıcaktı
Temmuzun ellerinde güneş sıcak bir koz
Bir kenemi böyle,bilemedim
Akvaryum camında yapış yapış
Vantuzmu
Çöpçü balığımı
Tek başına hücresinde yaşayan
Bacak arası yanmış
Apışık bir terliksi hayvan belki
Çağırır beni hiç usanmadan
Sanırım nemlenmiş pudra şekeri
Endoplazmik Retikulum belki
Benden bekler hep amino asitleri
Sefil kansız hücrelerde bağdaş kurmuş
Sefil sözleri ,hissiz
Hasır çürüten bir sıçanın üfürüğünde
Salyasından dökülen bir veba gibi
Çırak Ça / İbrahim YETGİNDAĞ
29 Ağustos 2022
5.0
100% (2)