anlık serzeniş


Gitmekte zorlandığın yerler vardır,
Almakta zorlandığın kararlar,
Baktığın halde
Görmek istemediğin durumlar,
Görmek istediğin halde
Bakamadığın anlar vardır

Bazen sesini duymakta zorlanırsın içindeki senin ,
Bazen sesini kendin kısarsın
Bazen oyun oynamak istersin,
Kaderle dalganı geçer.
Bazen kaderin seninle oynadığı oyunlara boyun eğersin.

Çoğu zaman
Bir hiç olursun içinde bulunduğun devri zamanda
Bazısında ise en mühim olursun bir küçük yürek için
Kimsenin seni anlamadığı hoyrat anlarda
Sen de fark edersin ki ; sen de kimseyi anlamıyorsun
Ne bu şatafatı
Ne bu telaşı ne hırsı, öfkeyi, kini

Bir tek o anlasın istersin seni
Bir tek o sana değsin, yüreğinde bir tebessüm olsun
Bir utangaç göz süzsün…
Hayat ,
Hayat seni anlasın , sana sevgisini sunsun istersin,
Ama yaptığının bencillik olduğunu bile bilmezsin,
Sen hayata ne kattın ?
Sen onun hangi isteğine saygı duydun ?
Sen !
Sen hayatın kendisine bir anlam katmadan,
Kendi hayatına bir anlam Katmadan
Sadece istersin
Ve sadece serzenişlerin olur,
Sonrasında unuttuğun,
Ve her gün yeniden tekrarladığın, anlık serzenişler.
Ben dinlemekten yoruldum seni,
Hadi git artık
Madem ki en kıymetli olanın anlamını bilmezsin ,
O kıymetin içinden çek kendini yavaşça
Sıyrıl … kaybol … git artık.

28/01/2008
İbrahim Gümüş / istanbul