Okuduğunuz
şiir
25.8.2008 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
...
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hüzün ama tatlı bir hüzün.......... şiir anlının akı olmuş şairin. imgesel bir ziyafet. çok okudum çok gezdim sayfalarını. yorum bırakamayacak kadar şaşkındım.ismini öğrenmem lazım. bir gün karşıma o isim önemli konumlarda çıkacak gibi hissediyorum.
şimdi; çok lezzetli vebalarla ahbab olmak için iniyorum gecenin terkinden şiddetle bandırıyorum ekmeğimi kana. çünkü bu ilahide, bir yamyamın vejeteryanlığı kabul etmesi kadar günahsın bana.
şimdi; çok lezzetli vebalarla ahbab olmak için iniyorum gecenin terkinden şiddetle bandırıyorum ekmeğimi kana. çünkü bu ilahide, bir yamyamın vejeteryanlığı kabul etmesi kadar günahsın bana. DANTELDEKİ MOTİFİN YAŞANILANLARIN SİMGELERİYLE NAKIŞLANMASI İNSANIN GÖZ ESTETİĞİNİ OKŞUYORDU..KALEMİNİZİ KUTLUYORUM..
günah benden gitti artık sende git! sıkça kullandığımız fakat şiir içinde düşünmediğimiz bu basit yazım hali şairi kutlamaya yeterlidir. teşekkür ederim. gülendam.
SÜPERSİN KARDEŞİM EYVALLAH... ölürken bile aklımızda rock. biliyorum; bu topraklarda çok daha sert bir ölüm istemek ayıp şey...ÇOK GOİNG UNDER BİR DURUM EVET...
Öncelikle “Günün Şiiri” olmuş bir şiiri, gerçekten hak ettiği için kutlamak istiyorum.
Ancak, bu kadar güzel bir şiir üzerinde gördüklerimi dillendirmezsem, şiire ve şaire haksızlık edeceğimi düşünüyorum.
Öncelikle, dillendirdiğim şeyin şiire yönelik eleştiriler olduğunu söylemek ve şiire yönelik yorumlarımı şiirin bizzat kendisini aşağıya dikte ederek ve parantez içerisinde sunarak yapacağımı beyan etmek istiyorum.
Şahsi görüşümdür ve sadece beni bağlar..
Şairine saygımla…
Yara kabuk tutunca ona taş denir her dinde. ( Müthiş bir betimleme..Cümle kurmam bu konuda…)
taşın iç acıları gibiyiz seninle ( Ben buraya nokta koydum ) daima bir hesapta açık( Buraya bir virgül ) daima "öteki"nin toplamını veriyoruz duaya tüm aldıklarımıza karşılık. bir yanımız nedensiz hep kum ( üç tane nokta koydum buraya ) çocuklar fırlatıp bizi su üzerindeki ruh birikintilerine, ( Burada böldüm satırı ve yarısını taşıdım bir üst satıra ) bununla yetinmeyip ( Ve yetinmeyip bununla diye okudum bu satırı ) masala yakın korkunç kahkahalar atarken isteksiz, ( “isteksiz” kelimesini bir üst satıra alıyorum ) bir sonraki yüzyıla sekiyoruz.
yağmur oluyor melek,( Virgül koydum buraya ) biz o yağmurun rahminde zakkum.
yamalı bir sandalı günaha taşıyor sonra melek
- Tanrım! Duyuyor musun bizi tanrım? Batmak üzereyiz. Giderek ayrılık alıyor sandalımız.
Tanrım! Tanrım! Her yanımız zehir zukkum ( Zukkum ? ) acil toplu intihar izni istiyoruz.
her sıcak hava dalgasında bir iğne gibi giderek daha fazla batan bir neşter gibi eti her kesişinde biraz daha acıtan;
arabesk bir senfoninin ortasında ( Buradan böldüm satırınızı ) ille de rock diyen iki nota gibi çekiyoruz üzerimizdeki fünyeleri. ölürken bile aklımızda rock. biliyorum; bu topraklarda çok daha sert bir ölüm istemek ayıp şey yoksa bir dua değilmiydi ( değil miydi? olarak yazılmalı ve ayrı tutulmalıydı soru eki ) dudaklarımda ki;( dudaklarımdaki olarak yazılmalıydı ve bitişik yazılmalıydı ilgi eki )
feel it!
ah güzel tanrım. ( Nokta koydum affınızla ) kocaman bir getto saklıyorum denizimde ve kendi alkollü sularıma çekiliyorum, yanımda mayışık bir telaş tüm balıklar melek olmak için zehri bekliyor bu gece günah benden gitti artık sende git! ( sen de olarak ayrılmalı “sende” şeklinde yazılan kelime. )
gözüme saat farkı kaçtı? ( Bir ironi var ancak soru ironisi değil..Bu sebeple soru işareti gerekli midir? Göreceli varsayıyorum. ) onlar kan değil gözüme bir tek "zaman doluyor" yüzüm kendi toprağında bir esir gibi anasız - babasız kalmış bir utanç saklıyor yanaklarında. ve bir cümlesiyle yeniden batırıyor o sandalı tanrının derin sularına kendini bilmez gri dilim bana bıraktığın taştan, kumdan, acıdan.. sadece; üç oda bir yalnızlık müsatakil ( müstakil olmalı sanırım.. Klavye sürçmesidir..Ancak dikkat etmelidir şair ) bir şaka yapabildim sevgilim. affet!
Günün şiiri olunca geldim sayfanıza. Site üstadları bu kadar şiir içinden en nadide parça olarak nasıl bir eser seçmişler diye baktım. Ve bu eser ne anlatıyor ve nasıl anlatıyor diye. Baktım sadece. Hepsi bu kadar. Yolunuz açık olsun...
şiiri okuyup içimde hissedebildiğim ölçüde benimseyerek imla hatalarını ve yanlış yazılmış sözcükleri göz ardı ediyorum bir okur olarak ki bu şiir de öyle bir şiirdi işte...
Serseme dönüyorum senin şiirlerini okuyunca...Dört beş yaş birden yaşlanıyorum...ve küçük iskender in en güzel şiirleri sanki bunlar...sen o adamın ve nilgün marmara nın yazdığı en güzel şiirsin...İntihara lüzum yok..Ölümde gri...Ben intiharın öteki ucuna yatıyorum...
şimdi; çok lezzetli vebalarla ahbab olmak için iniyorum gecenin terkinden şiddetle bandırıyorum ekmeğimi kana. çünkü bu ilahide, bir yamyamın vejeteryanlığı kabul etmesi kadar günahsın bana
.edebiyat bütün konulara açıktır. iyi ifade edilebilsin. her eser yeniliğe , yeni ifadeye açılıyor olsun. aslında her eser yeni bir ekol , bir uslup orak karşımıza çıkar. nasıl bi anlatım hayal , masalsı , gerçek ona bakılmalı. insanın yalnızığına seslenmek . edebiyat defterinde halis şiire rastladığımızda seviniyorum. . şiir yeniden üretip yeniden, dili düşünceyi ortaya koymaktır. eşya ve hadiselelerin hayatla ayrılmaz yönü vardır..şiir niye sırlıdır , niye sırlı olmak mecburiyetindedir. şairlar , herhalde buna kafa yoruyordur. ayriyeten kafa yormak zorundadırlar. şiir fazlalık olmamalı . şiir yalnızlığın bestesi olsa bile sefaletin çığırtkanı olmamalı.. şiir başlıbaşına sanatın düşüncenin dönüştürcü unsuru olmalı .. yarına yazılanlardan ne kalacak şair sormalı.. sadece tüketilen bitirilen orta malı şiir değil . duruşu olmalı şiirin ... şiirini kutlarım şiirini..
şimdi; çok lezzetli vebalarla ahbab olmak için iniyorum gecenin terkinden şiddetle bandırıyorum ekmeğimi kana. çünkü bu ilahide, bir yamyamın vejeteryanlığı kabul etmesi kadar günahsın bana.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Cevap Yaz