Kızıl bir tuvalde pınar
Yamaçtan akar hayat

Su misali sevgim
Kıvrım kıvrım kıvranırken
Susamış bir çiçeğe dolaştı ayaklarım

Yüzme öğrenmemiş sevgisi
Dört yanı deniz kesildi
Boğuldu susamış çiçek

Bocaladı şelalem
Şırıltısına kördüğüm oldu ırmaklarım

Ağıtlar yakıldı kayıklarda
Adın nilüfer geçseymiş keşke kayıtlarda

Issız adaya düştü kalabalıklarım

Baktığım bütün aynaları terk etti
Havalandı martılarım

Cana yakın hüzünler
Her gördüğü yerde boynuma sarıldı

Sonbaharı gören ağacın felsefesi
Yaprak yaprak üstüme döküldü

Can evimin demir parmaklarında hayali

Kaşlarını çatan zamanı gıdıkladım
Tebessümlü saatler aşırdım
Gelişine sakladım

Aradım fellik fellik
Balık kavağa çıkmış

Çat kapı gelişinin söküğünden
Gülen yüzünün beyaz teni göründü

Saksıda şiirin tohumları kafiyelendi
Efkarımı dağıttı açan imgeler sapsarı

Hoş geldin çiçeğim
Anladım ne çabuk susadın

Kendiliğinden çözüldü gözümden
Kördüğüm ırmaklarım

Deme hepsini içeceğim
Bak yine boğulursun
Susamış çiçeğim

Al sadece bir bardak
Ecel aman verirse
Hayalin baki kalacak