Yağmur duam kanat çırparken gökyüzüne

Mülteci bir kelebek
Sığınma talep etti ana yurdu bahçeme

Cesur renklerinden önce
Ömrünün kısalığı atladı çitlerin üzerinden

Müjde istemeye çocuklarını saldı
Gökyüzüne zımbalı kısır bulutlar

Gelişiyle
Sert acıların üzerine kapandı kadife çiçeği

Yeşerdi suratsız toprağın teninde tebessüm

Çimdikledim uyanmayı unutan gelinciği
Traş ettirdim sakallı çiçeği

Karşılama senfonisi suskun kuşlar korosundan

Hanımeli hibe etti bir avuç hoş geldin kokusundan

Nazik desenli kanadı açtı
Ellerimdeki nasırlı bekleyişin kilidini

Sarılamadık atamadık içimizden utangaçlık sızısını
Ateş çiçeği sanki yüzümüze serpti on santim kırmızısını

Soldurdum ısırgan otunun
Hasret türküsünü

Hasat ettim papatyaların
Son yaprağındaki seviyor cümbüşünü

Varsaydım ezan çiçeğinin dilinde toz pembe bir ilahi

Huşu içinde gözlerine daldı bu bahçıvan
Hemen kesin dönüş yaptı hafızama ela gülistan

Harbiden, masal bahçemde
Akşama kalmayı bir düşün
Şu üç günlük dünyada
Sensiz geçti zaten iki buçuk gün