Düşlerim gömülü: yorgun bir hasat mevsimi
Na’şı mı dünün yüksündüğüm yok hem
İzafi bir rota madem içimde saklı bu sevgi dolu iklim
Nazarında evrenin
Nezdinde müzmin sevgimin

Ah, çaputlar bağladığım yürek fidanı
Çapulcu gölgelerden kaçıp da uzağa
Bir renkse matemim
Renk vermeden sevseydim keşke seni

Muğlaksa duygular
Münzevi serzenişim
Gökte saklı yüreğin nemi
Ah, nemalandığım bunca acı
Ah, içimi açamadığım sen yorgun yabancı
Manen aşkım ben
Manen yüklüyüm
Manen telaşlı ve sevdalı
Yüz görümü bir şiirden fazlası saklı
İçimde içerlediğim yaftaları
Evrende saklı bir teşbih
Mülküm yok benim
Varsa yoksa kalemim mülk edindiğim
İspatı işte şiirlerim
Dilemması mı ömrün?

Konuşlu olduğum şu rahle
Allah katında saklı iken özüm öz verim
Düştüğüm uçurum ne ki?
Mademki düşensin gözümden
Düştüğüm aşkı yok say hem
Yok sayıldığım kadar sözcüklerin hicvinde
Asılı kaldığım bir kanca
Yoksunluğumun şahlandığı
Kırbacı öfkemin
Kardığım imgeler ne ki
Elemle hemhal
Elzem olansa sevginin muteber tini

Edimlerde saklıyım
Edindiğim o tek izlenim
Arşı alaya çıkan iç sesim
Dış sesin bozguna uğrattığı
Değil hem değil ki değmedi ellerin ellerime
Uzağında iklimin
Elimden kayan bir yıldız gibi
Yüreğimin sektiği şu bulutta nasıl ki saklı
İç dünyam
Esefle tensiye ettiğim sensin
Endamlı gülüşün ne ki
Ederi yok işte sana duyduğum sevginin
Efemine bir yoksunluk ne ki
Hanım hanımcık yaşamanın da bedeli ve meali
Yalnızlığımla tokalaştığım

Tükenen yüreğimde sevdalandığım
Şu gök kubbe
Nazarında insanların
Nazara geldiğim
Nazenin yüreğim ve gölgem
Yemin ettiğim
Mademki asla sevmeyecektim seni

Refüze edildiğim ömrün arka bahçesi
Çıt çıkmadan yaşamanın ta kendisi
Bir şiirden çok fazlasıyım
Şiir gözlerimde çakan şimşekler
Şirin gülümsememde saklı acılar
Ve sen nasıl ki isyankâr
Alabildiğine sitemkâr

Kırkladım işte aşkı
Kırıtan yalnızlığı boyadım yaldızlı yıldızlarla
Dediğinse ömür
Demlendiğinse bin bir şiir
Bir gece masalından çok öte
Günün kısık sesinde
Gülümsemenin vedası
Mümin yüreğimde saklıdır da inancın vefası

Allah katında sevecen
Yüreğin izinde heyecan
Yüklü mizacım
Bitimsiz coşkum
Dinmez hem nazım niyazım
Koştuğum varsın olsun ölüm ve hüsran
Yana yakıla sevdiğim değilsin asla

Yerle yeksan edilmiş bir yürekten
Dökülen bunca sözcük
Kelimelere giydirdiğim kefenden
Damlayan bir kandan çok fazla
Kandığım ve kardığım yüreğim
Kaybolduğum bir minvalde koştuğum sadece Rabbim
Sevmeyi dileyen değilim ben
Sevildiğime binaen
Başımı yasladığım çınarımdır sevdalandığım Mevla’m
Kul olduğum kadar küle dönen
Yüreğimden dökülen binlerce parça
Var olduğuma şüphe yok
Haiz olduğum sadece tek zerre
Yüreğime ferahlık veren İlahi Aşkın
Dokusunda ve dokunuşunda saklı o vaveyla