YAŞANMIŞ BİR AŞK HİKÂYESİ
Yörüklerle köylüler ne sınır kavgaları etmiştir...
Ne karşılıklı ölüler vermiştir… Fakat hiçbir zaman ne Yörük köylüye ne köylü yörüğe düşman olmuştur. Kavgalar sadece sınırda olmuştur. Korkusuz iki taraf bir birinin evine konuk olmuştur. Korkusuz yeyip içmiş, korkusuz yatmıştır. Ayrılmalarda heybeler boş dönmemiştir. Sınır savaşları Naci Sözen’in yazı dizisinde detayları ile anlatıldı. Yaşanan aşklara sınır savaşlarında olduğu gibi tarih Kitaplarında da yer verilmemiştir. Aşklara kulak asılmamıştır. Görmezden gelinmiştir. Aşklar unutulup gitmiştir. Tabi aşklara gözümüz kapalı yetiştirilmiş olmamdan olsa gerekir Anamur’da dinlediğim bir aşk hikâyesine ben de kulak asmadım. Anlatıcının ezbere okuduğu şiir hafife alınacak bir şiir değildi. Şiiri ben de hafife aldım başkaları gibi. Şiir mealen aslının yerini tutmasa da aşağıda yer alan şekildeydi. Aşkın kahramanlarının adı belliydi. Şimdi onların torunu hayattadır. Keşke yaşanan aşklardan bir kaçının kaydı olsaydı aşklara, Kırkkuyu’ya saygısızlık olmazdı. Kırkkuyu Kazancı- Güneyli sınır arasında Berbat’ın yerinden Buzluca’ya uzanan yaylanın en uzun koyağı yer alır 3- km bilemedin 5 km. Koyak köylülere aittir. K oyayın iki yakasında yer alan koyağa paralel sıra dağ gibi uzayan karşılıklı iki tepe âşıkların mesajlaştığı alandır. O tarihte mesaj türkü yolu ile ıslıkla verilir. Türküye, ıslığa karşı taraf karşılık vermişse işler yolundadır. Islıklar avcıdan kaçan palaz gibi kesik kesik sürer. Türküler kesik kesik sürer. Tepelerde, yolda birinin belirmesi devre kesici. İşte iki aşığın mesajlaşma şiiri: KÖYLÜOĞLU:( (Tığcarlar Sülalesinden) Türkü çığırdım belengden belenge Acep yörük kızı duymuş mudur Göz ettim gizlice görmüş müdür Gizli gizli peşime düşmüş müdür *** YÖRÜK KIZI: Yar yüzüne bakıp saçımı taradım Köylüoğlu belengden görmüş müdür Uzaktan uzağa yanaklarımı süzmüş müdür Ben köylüoğlunun anasına gelin olacağım Köylüoğlu anasına habar vermiş midir KÖYLÜOĞLU: Yörük kızı saçını örmüşsün belik belik Yanağın bal damlıyor damla damla Beliğini çözmez miyim, çözmez miyim Bal damlayan yanağını süzmez miyim YÖRÜK KIZI: Köylüoğlu saçımı senin için örmez miyim Şu kepirde senin için keklik gibi sekmez miyim Her seher senin için avaz avaz ötmez miyim Sen çağırırsın da ben sana gelmez miyim KÖYLÜOĞLU Yörük kızı sen palazsan ben avcı Seni yakalayıp kafese koymaz mıyım Sen anama gelin bana yâr olacaksın da Ben hemen anama habar uçurmaz mıyım *** Köylüoğlu anana gelin olmayacağım da Ne diye çıkarım her gün şu kepire Ha bugün ha yarın bakınırım habire İster kaçır ister düğün et al beni Aşkların çok azı türkülerde hayat bulmuştur: ’’Sarı yaylam da seni yaylayamadım kar iken Yavru palazını da avlayamadım tor iken Sende bu güzellik bende bu gençlik var iken Alırım ahtımı da koymam yar sende Göçer Yörüklerde boz koyaklar yurt olur Nazlım göçmüş de yüreğime dert olur Bu ayrılık da senin ile dört olur Alırım ahtımı da koymam yar sende’’ İbrahim ŞAHİN GELİN FOTO: KADİR PEKTAŞ |
yürük ve köy adına anlam ve anlatımı ile çok harika bir gönül sesiydi dost kutlar esenlikler dilerim...